İstanbul’da bulunan 38 hava kalitesi ölçüm istasyonundan elde edilen verilere göre hava kirliliğinin yüksek seviyeye ulaştığı bildirildi. 1 Ocak tarihi itibari ile rüzgar ve yüksek basıncın etkisiyle hava kalitesinde önemli bir düşüş meydana geldiği aktarıldı.

Nüfus ve trafik yoğunluğu ile sık sık gündeme gelen İstanbul’un, hava kirliliği düzeyi son günlerde en yüksek seviyede seyrediyor. Rüzgar ve yüksek basıncın etkisiyle de hava kalitesinde 1 Ocak’tan itibaren önemli düzeyde düşüş yaşandığı belirtildi.

HAVA KİRLİLİĞİ EN YÜKSEK SEVİYELERE ULAŞTI

Yaklaşık 20 milyona yakın aktif nüfusu ile Türkiye’nin en kalabalık şehri olan İstanbul’da, hava kirliliği seviyesi son zamanların en yüksek seviyelerine ulaştı. Nüfus yoğunluğunun neden olduğu araç trafiği, sanayi faaliyetleri ve atmosfer koşulları gibi nedenlerle değişen oranlar Aksaray-Beyazıt ilçeleri için de tehlikeli seviyelere ulaştı. 

AVRUPA YAKASINDA KİRLİLİK DÜZEYİ DAHA FAZLA

İstanbul’daki hava kirliliğinin nedenlerine değinen, İstanbul Üniversitesi-Cerrahpaşa Mühendislik Fakültesi Çevre Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ülkü Alver Şahin; “Özellikle İstanbul’un kuzey bölgelerinin hava kirliliği bakımından çok daha temiz olduğunu ve güneydeki kentleşmenin yoğunlaştığı alanlarda hava kirliliğinin yoğunlaştığı alanlar olduğunu söyleyebilirim. Avrupa ve Asya kıtalarını birbiriyle karşılaştırdığımızda da Avrupa kıtasının Asya’ya göre bir miktar daha hava kirliliği sorunu yaşadığını gözlemliyoruz” şeklinde açıklamalarda bulundu. 

EN YÜKSEK DEĞERLER AKSARAY VE BEYAZIT BÖLGESİNDE 

Prof. Dr. Ülkü Alver Şahin; “Azot dioksiti en yüksek, Aksaray-Beyazıt bölgesinde gözlemledik. PM10’un en yüksek konsantrasyonlarının Avcılar-Beylikdüzü bölgesi ile Sultangazi ve etrafındaki alanlarda oluştuğunu saptadık. Tuzla etrafındaki bölgelerde ölçülen PM2,5 değerlerinin yine yaz dönemlerinde hafif bir artış eğilimi gösterdiğini görüyoruz” diyerek, İstanbul genelinde en yüksek değerlerin Aksaray-Beyazıt bölgesinde ölçüldüğünü vurguladı. 

Şahin, “Özellikle 2024 yılında partikül maddede Esenyurt, Kağıthane gibi istasyonlar yüksek değerler aldı. Azot oksitin de yine keza Kağıthane ve Kadıköy istasyonlarında yüksek konsantrasyonlara ulaştığını görüyoruz.” şeklinde konuştu.

BASİT TEDBİRLER ALINABİLİR 

İstanbul’da hava kirliliğinin en büyük nedenleri arasında trafik yoğunluğuna işaret eden Prof. Dr. Şahin; toplu taşımanın yaygınlaştırılması, trafik yoğunluğunun seyreltilmesi ve trafikten arındırılmış bölgeler oluşturulmasının hava kirliliğini iyileştirme açısından fayda sağlayacağını vurguladı. 

Şahin, aynı zamanda İstanbul’da yeşil alanların arttırılması gerektiğini ve ölçümlerin farklı bölgelerde de sık sık tekrarlanması gerektiğini belirtti.