Uzman Klinik Psikolog Deniz Aykol Ünal, yeni eğitim öğretim yılıyla birlikte çocukların yaşadığı kaygı ve duygusal zorluklara dikkat çekerek, okula adaptasyon sürecini kolaylaştırmak için ebeveynlere önemli önerilerde bulundu. Ebeveyn tutumlarının bu süreçte belirleyici rol oynadığını vurgulayan Ünal, sağlıklı bir geçiş için dikkat edilmesi gereken noktaları sıraladı.
Yeni eğitim öğretim yılı başladı. Çocuklarda okula başlama sürecinde kaygı ve duygusal dalgalanmalarla birlikte birçok problem görülebiliyor. Yakın Doğu Üniversitesi Hastanesi Yeniboğaziçi’nden Uzman Klinik Psikolog Deniz Aykol Ünal, okula adaptasyon sürecinde ebeveynlerin dikkat etmesi gereken tutumlara ilişkin açıklamalarda bulundu.
“AYRILIK ANKSİYETESİ BOZUKLUĞUNA KADAR İLERLEYEBİLİR”
Çocukların düzeni ve güven duygusunu sevdiğini vurgulayan Uzm. Klin. Psk. Deniz Aykol Ünal, “Yeni bir deneyim, yetişkinlerde olduğu gibi, çocuklarda da kaygı oluşturabilir. Bu kaygıya zamanında ve doğru şekilde müdahale edilmezse, süreç ayrılık anksiyetesi bozukluğuna kadar ilerleyebilir” ifadelerini kullandı.
HİSLERİNİN NORMAL OLDUĞU MUTLAKA ANLATILMALI
Her çocuğun gelişim sürecinin birbirinden farklı ilerlediğini belirten Uzm. Klin. Psk. Deniz Aykol Ünal, “Çocukların gelişim hızları, olaylara verdikleri tepkiler ve duygusal süreçleri birbirinden farklı olabilir. Bazı çocuklar okula başlamadan önce motive ve mutlu hissederken, bazıları yoğun kaygı, korku ya da isteksizlik yaşayabilir. Kimi çocuklar okulun kapısında ebeveynine el sallayarak vedalaşırken, kimileri ayrılmakta zorlanabilir ve yoğun kaygı yaşayabilir” dedi. Bu nedenle çocukların okula başlamadan önce duygusal ve zihinsel olarak hazırlanması gerektiğini ifade eden Uzm. Klin. Psk. Deniz Aykol Ünal, “Hissettikleri kaygı ve korkunun normal olduğunun mutlaka anlatılması gerekir” diye konuştu.
OKUL GERÇEKÇİ BİR ŞEKİLDE TANITILMALI
Her şeyden önce ebeveynlerin; çocukla şeffaf, nazik ve sevecen bir iletişim kurması gerektiğini belirten Uzm. Klin. Psk. Deniz Aykol Ünal, “Okulun nasıl bir deneyim olacağı dürüstçe anlatılmalı; okul yalnızca ‘çok eğlenceli, harikalarla dolu bir yer’ olarak değil, gerçekçi bir şekilde tanıtılmalıdır” dedi.
Çocuklara; okulda yeni arkadaşlar edinebileceği, yeni aktiviteler ve beceriler kazanabileceği, belirli kuralların olduğu, yemek saatlerine uyulması gerektiği, tuvalet için öğretmenden izin alınacağı, derslerde akademik bilgi edinileceği, oyun oynayacağı ve iletişim kurmaktan keyif alacağı arkadaşlarının olabileceği gibi bazen hoşlanmadığı arkadaşlarının da olabileceğinin anlatılması gerektiğini belirtti.
OKUL TEHDİT UNSURU OLARAK KULLANILMAMALI
“Okulu bir tehdit ya da korku unsuru olarak kullanmak büyük bir hatadır” ifadelerini kullanan Uzm. Klin. Psk. Deniz Aykol Ünal, “Böyle yaparsan öğretmenin kızar’ ya da ‘Arkadaşların seni sevmez’ gibi söylemlerden kesinlikle uzak durulmalıdır” dedi. Bu söylemler yerine, ebeveynin kendi olumlu okul anılarını paylaşmasının çocuğa pozitif bir bakış açısı kazandıracağını ifade eden Uzm. Klin. Psk. Deniz Aykol Ünal, bunun yanında keyifli bir okul alışverişi yapmanın ve malzemelerin seçiminde çocuğa söz hakkı vermenin de onun heyecanını artırabileceğine değindi.
AYRILIK ANI DRAMATİZE EDİLMEMELİ
Ebeveynlerin, çocuğundan ayrıldığı ilk anı dramatize etmemesi gerektiğinin de altını çizen Uzm. Klin. Psk. Deniz Aykol Ünal, “Çocuğun büyüdüğünü görmek elbette duygusal bir süreçtir; ancak gözyaşları çocuğun bu durumu farklı yorumlamasına yol açabilir” ifadelerini kullandı.
Uzm. Klin. Psk. Deniz Aykol Ünal, son olarak adaptasyon sürecinin uzun sürdüğü ve kaygının azalmadığı durumlarda, sürecin kronikleşmemesi için uzman desteği alınması gerektiğini vurguladı.
GÜNDEM
10 saat önceGÜNDEM
3 gün önceGÜNDEM
5 gün önceGÜNDEM
5 gün önceGÜNDEM
6 gün önceGÜNDEM
6 gün önceGÜNDEM
7 gün önce