Duygusal olarak ulaşılmaz, kaçınan ya da zor kişilere ilgi duyuyorsanız bu bir seçimden çok daha fazlası olabilir. Eşinizle doğru bir şekilde bağ kurmak ya da sağlıklı bir bağlanma stiline sahip olmak istiyorsanız bu tavsiyeler altın değerinde!
Ulaşılmaz ve zor kişiliklere ilgi duyma, tekrarlayan bir istek döngüsü içerisine girme yaygın karşılaşılan durumlardan biri. Özellikle bazı kişiler, bu tür olay ve kişilere karşı bir bağımlılık çalıştırabiliyor. Öyle ki duygusal olarak ulaşılmaz bireyler çoğu zaman mesafeli ya da bağ kurmakta isteksiz bir profil çizse de kişi bu noktada kısır döngüyü kıramayabiliyor. Peki ama neden bağlanma stilleri arasında bu duruma sıklıkla rastlanıyor? Psikolog Elif Zahide Gök, duygusal olarak ‘ulaşılmaz’ partnerler seçmemizin temel sebeplerini Yasemin.com izleyenleri için paylaştı.
İLİŞKİLERE BAKIŞ AÇIMIZ ÇOCUKLUK YILLARINDA TEMELLENİR
İlişkilerde bağlanma stillerinin çocukluk döneminden gelen temellerle şekillendiğini dile getiren Psikolog Elif Zahide Gök, “İlişkilerde yaptığımız seçimlerin en temel kaynağını ‘çocukluk’ dönemimiz oluşturuyor. Ulaşılmaz ve zor kişiliklere ilgi duyulmasının ardında ise tanıdık ilişki örüntüsü yatıyor. Çocukluk döneminde anne ve babadan öğrenilen sevgi biçimi, kişilerin bu tür ilişkilere yönelmesine neden olabiliyor. Kişi eğer ki çocukluk döneminde sevgi konusunda dengesizlik ya da eksiklik yaşadıysa, yeterince doyuma ulaşmadıysa bu durumu yetişkinlik sürecine de yansıtıyor. Ebeveynler, çocuklarına yeterli düzeyde sevgi, değer ve ilgi vermediyse kişinin yetişkinlik sürecinde de bu ilişki tipi sürdürülüyor. Kısacası kişinin bilinçaltı, örnek tablo ve şeması ileriki yıllarda şekillendirdiği ilişki yapılarını oluşturuyor.” dedi.
KABULLENMEK VE SUÇLAMAMAK OLDUKÇA ÖNEMLİ
Kişinin bu döngüyü kırabilmesinin temelinde ‘kabullenme’ adımının oldukça önemli olduğuna vurgu yapan Psikolog Gök, “Bu tür sağlıksız bağlanma stillerinden uzaklaşmanın en önemli adımı kişinin çocukluk yıllarındaki ilişki tipini tekrarladığını fark etmesidir. Anne ve babanın sunduğu sevgi, değer ve ilgiyi değerlendirdikten sonra bir diğer adım ise anne ve babayı “suçlamamak” olmalı. Öfke ve kızgınlık duygularından uzaklaşarak, o anki şartları doğru bir şekilde değerlendirebilmek oldukça önemli. Çok özel durumlar dışında her anne ve baba çocuklarını sever. Bu içgüdüsel sevgiyi görmezden gelmeden, anne ve babanın şartlarını anlayabilmek gerekiyor.” ifadelerini kullandı.
“KENDİ DEĞERİMİZİ HATIRLAMALIYIZ”
Özdeğer hissini hatırlamak ve özbenliğe öncelik vermek için bir uzmandan destek alınabileceğini sözlerine ekleyen Psikolog Gök, “Kendi değerimizi hatırlamak ve yeni bilgi örüntüsü olarak bunu kazanmak için sık sık hatırlatmalarda bulunmalı ve gerekirse bir uzmandan destek almalıyız” değerlendirmesinde bulundu.
BU TAVSİYELERE DİKKAT!
İzleyenler için tavsiyelerde bulunmayı ihmal etmeyen Psikolog Gök, şöyle konuştu:
“İlişkilerde yaşadığımız sorunlar, seçtiğimiz eşler ve sevgi biçimimizin oluşmasının temelinde kendimize dair algılarımız, inançlarımız ve bağlanma stillerimiz yatıyor. Bu bağlanma stilleri değişebilir, yeniden adlandırılabilir ve kişiye en uygun versiyon şeklinde yeniden tanımlanabilir. Bundan dolayı ne geçmişi ne ailemizi suçlamamalıyız. Kendimizi sevilmeye layık görmeye başladığımız anda ilişki biçimimiz de değişecektir.”
GÜNDEM
3 saat önceGÜNDEM
3 saat önceGÜNDEM
5 saat önceGÜNDEM
5 saat önceGÜNDEM
8 saat önceGÜNDEM
8 saat önceGÜNDEM
8 saat önce