18 Eylül 2025 Perşembe
Dijital, retro, hibrit ve daha birçok çeşidi olan saatler, her zaman şık bir kombinin tamamlayıcısı. Artık saatlerde şıklık ve zerafet kadar sürdürülebilirlik ve işlevsellik de önemli. 2025 yılının en güzel saat trendlerini sizler için değerlendirdik.
2025 yılı saat dünyasında yalnızca zamanı değil, aynı zamanda değişimi de gösteriyor. Saat sektörü için etik üretimin ilk sırada olduğu bir yıl olurken, artık bir saatten beklenen sadece zamanı doğru göstermesi değil; doğaya, estetiğe ve kullanıcı ihtiyaçlarına da duyarlı olması. Bu yıl etik üretim ve çevre dostu tasarım anlayışı, saat markalarının yol haritasını belirliyor.
GEÇMİŞİN VE ŞİMDİNİN MODASI İÇ İÇE!
HER KADRANIN AYRI DESENİ, HER DESENİN AYRI HİKAYESİ VAR!
Artık saat tasarımında kadranlar başlı başına bir yaratıcılık alanı! Saatin işlevi, şıklığı ve modeli kadar kadranın tasarımı da saat kullanıcıları tarafından önemseniyor. Her kadranın kendine özgü bir deseni, her desenin arkasında ayrı bir tasarım hikayesi var.
Kadranlardaki renkler ise gittikçe daha çarpıcı hale geliyor. Düz gümüş, altın rengi kordona sahip saatlerin kadranlarında iddialı renkler göze çarpıyor. Pembe, sarı, yeşil, mavi, rengarenk kadrana sahip saatler vitrinlerde yerini alıyor.
GEÇMİŞ VE GELECEĞİN BULUŞMASI: HİBRİT SAATLER
2025’in en dikkat çeken trendlerinden biri: hibrit saat modelleri. Geleneksel mekanik saatler ile modern dijital teknolojinin birleştiği bu tasarımlar, retro tutkunu olanları da, teknoloji meraklılarını da ortak bir noktada buluşturuyor.
HEM ŞIK HEM KULLANIŞLI: YENİ NESİL SAATLER
Yeni jenerasyonlar için estetik kadar işlevsellik de önemli. Spor salonundan toplantıya, sahilden akşam yemeğine… Saatin her ortama ayak uydurması bekleniyor. Saat üreticilerinin beklentileri dikkate almasıyla, her konsepte uyumlu modeller ön plana çıkıyor.
İŞLEVSEL BİR ASİSTAN: AKILLI SAATLER!
2025 yılında teknoloji ve modanın kesişim noktasında yer alan akıllı saatler, saat koleksiyonlarının olmazsa olmazı! Akıllı saatler hem şıklığı hem de günlük yaşamı kolaylaştıran işlevleriyle kullanıcıların favorisi olmayı sürdürüyor.
Saatler artık sadece bir aksesuar değil; aynı zamanda işlevsel bir asistan.
MALZEME TRENDLERİ: DOĞAL, YENİLİKÇİ, ŞIK
Saatlerde artık sadece tasarım değil, kullanılan malzeme de fark yaratıyor. Büyük markalardan butik markalara, üreticiler çevre dostu ve birbirinden farklı malzemelerle orijinal saatlere imza atıyorlar.
YEREL TASARIMLAR & HİKAYESİ OLAN MARKALAR
Artık kullanıcılar yalnızca markaya değil, markanın hikâyesine ve değerlerine de önem veriyor. Yerel tasarımcıların öne çıktığı butik saat markaları ilgi görüyor. El işçiliği ile sınırlı sayıda üretilen koleksiyonlar dikkat çekiyor.
MODÜLER VE KİŞİSELLEŞTİRİLMİŞ SAATLER
Popüler saatler kadar kullanıcı deneyimi de ön planda: Tek bir saat, birçok stile dönüşebiliyor.
KADEM Vakfı Mütevelli Heyet Başkanı Sümeyye Erdoğan Bayraktar, TEKNOFEST 2025’te Bağcılar Belediyesi Feyzullah Kıyıklık Engelliler Sarayı standını ziyaret etti.
Havacılık, Uzay ve Teknoloji Festivali TEKNOFEST Atatürk Havalimanı’nda bu sabah başladı. KADEM Vakfı Mütevelli Heyet Başkanı Sümeyye Erdoğan Bayraktar, Bağcılar Belediyesi Feyzullah Kıyıklık Engelliler Sarayı öğrencilerinin teknoloji sınıflarında hazırladığı robotlar ve ürünlerin sergilendiği standı ziyaret ederek, yapılan çalışmaları inceledi.
ENGELLİLERİN HAYATINI KOLAYLAŞTIRAN ROBOTLARI BEĞENDİ
Engelliler Sarayı öğrencilerinin ürettiği ürünlerin sergilendiği standı ziyaret eden Bayraktar, çalışmalar hakkında bilgi aldı. Bayraktar, ziyaretinden memnun kaldığını ve üretilen robotları beğendiğini “Çok güzel işler ve örnek projelere imza atmışsınız. Sizleri tebrik ediyorum” sözüyle ifade ederek kursiyerlere çalışmaları için başarılar diledi.
“TEKNOFEST’TE BİLİM ADINA YER ALMAK BİZİ ÇOK GURURLANDIRIYOR”
Her sene olduğu gibi bu sene de TEKNOFEST’e katılmanın gururunu yaşadıklarını ifade eden Bağcılar Belediye Başkanı Yasin Yıldız, “Teknoloji konusunda tarih yazan neslin adı olan TEKNOFEST’te Bağcılar Belediyesi olarak bilim adına yer almak bizi çok gururlandırıyor. Engelliler Sarayı’ndaki teknoloji sınıfımız da tam TEKNOFEST anlayışına uygun bir şekilde eğitim hizmeti veriyor. Kursiyerlerimiz, yaptıkları yeni icatlarla ve ürettikleri robotlarla hem kendi hayatlarını kolaylaştırıyor hem de engelleri aşarak neler yapabileceklerini gösteriyor. Tüm vatandaşlarımızı TEKNOFEST’te standımızı görmeye davet ediyorum” dedi.
Çok sık görülen ve kronikleşen kabızlık sindirim sisteminin yavaşlamasına ve daha çok kilo almanıza neden olur. Daha sağlıklı bir bağırsak sistemine sahip olmak ve oluşan kabızlığını azaltacak birbirinden lezzetli ve etkili bitki çayları bulunuyor. Ölçülü ve dozunda tüketebileceğiniz anında kabızlık sorununuza iyi gelecek en etkili bitki çaylarını sizler için derledik. İşte diyetteyken kabızlığı hızlı geçiren çaylar
Kişileri zor durumda bırakan en büyük rahatsızlıklardan biri sürekli kabız olma durumudur. Özellikle bazı kişilerde kronikleşen kabızlık aynı zamanda bağırsak problemlerine ve daha çok kilo almaya neden oluyor. Kabızlığı geçirmek ve sindirim sistemini harekete geçirmek için diyetisyenlerin önerdiği birbirinden etkili bazı bitki çayları bulunuyor. Kendinizde fark ettiğiniz an içebileceğiniz bu bitki çayları bağırsak floranıza iyi gelerek zayıflamanıza da yardımcı olacak. İşte kabızlığa en iyi gelen bitki çayları listesi…
KABIZLIĞA İYİ GELEN ÇAYLAR!
1- Kayısı çayı
2- Beyaz çayı
3- Yeşil çayı
4- Taze zencefil çayı
5- Biberiye çayı
6- Maydanoz çayı
7- Mate çayı
8- Kuşburnu çayı
9-Karahindiba çayı
10- Elma çayı
11- Sinameki çayı
12- Papatya çayı
13- Nane çayı
14- Isırgan otu çayı
DİYETTEYKEN BİTKİ ÇAYLARI NASIL TÜKETİLMELİ?
Diyetisyenlerin sıklıkla uyardığı problemlerden biri olan kabızlığa iyi gelen bitki çaylarını her gün düzenli olarak tüketmek gerekiyor.
Beslenme programınıza göre ayarlayabileceğiniz metotta sabah kahvaltıda 1 bardak ve ara öğün olarak akşam 4’te 1 bardak bitki çayı tüketebilirsiniz.
Yukarda verdiğimiz bitki çayları arasında kabızlığı en hızlı yok eden kayısı sinameki ve yeşil çayı deneyerek başlayabilirsiniz.
Sadece 3 malzemeyle hazırlanan, şekersiz ve sağlıklı ev yapımı çikolata tarifi. Buzlukta kolayca dondurulan, pratik ve lezzetli bu çikolata ile tatlı keyfinizi şeker kullanmadan yaşayabilirsiniz.
Çikolata seviyorsanız ama şekerden kaçınmak istiyorsanız, bu tarif tam size göre! Sadece 3 malzemeyle, evde kolayca hazırlayabileceğiniz, sağlıklı ve doğal bir çikolata tarifi yapıyoruz. Üstelik paketli yediğiniz çikolataları aratmayacak, bu tarifi yapması da oldukça kolay!
ŞEKERSİZ ÇİKOLATA TARİFİ
Şekersiz çikolata tarifi için gerekli malzemeler:
ŞEKERSİZ ÇİKOLATA TARİFİ NASIL YAPILIR?
Bir kaba kakao, su ve pekmezi ekleyin.
Malzemeleri iyice karıştırarak homojen bir karışım elde edin.
Karışımı buzlukta küçük kaplarda veya çikolata kalıplarında dondurun.
Donduktan sonra parçalara ayırarak dilediğiniz zaman tüketin.
Şekersiz ve az malzemeyle, sağlıklı ve lezzetli bir çikolata hazırlamak işte bu kadar kolay!
Afiyet olsun!
Uzun süreli yolculuklar, ameliyat sonrası istirahat ya da genetik yatkınlık gibi birçok faktörün tetikleyebileceği derin ven trombozu (damar içinde kanın pıhtılaşması), erken fark edilmediğinde hayati tehlike oluşturabiliyor. Medipol Sağlık Grubu’ndan Kalp Damar Cerrahisi Uzmanı Prof. Dr. Faruk Hökenek, özellikle bacakta şişlik ve ağrı hissedildiğinde vakit kaybetmeden uzman desteği alınması gerektiğini vurguladı.
HABERE AİT VİDEO İÇİN TIKLAYIN İZLE
Bacakta ani şişlik, ağrı ve hassasiyet gibi belirtilerle ortaya çıkan derin ven trombozu (DVT) hayati bir öneme sahip. Medipol Bahçelievler Hastanesi’nden Kalp Damar Cerrahisi Uzmanı Prof. Dr. Faruk Hökenek, özellikle uzun süreli yolculuklar, ameliyat sonrası dinlenme dönemi veya genetik faktörlerin tetikleyebileceği bu rahatsızlığın fark edilmediğinde hayatı tehdit eden akciğer embolisine dönüşebileceğini belirtti.
“BACAKTA ŞİŞLİK VE AĞRIYA KESİNLİKLE DİKKAT EDİN”
Prof. Dr. Hökenek, “Sabah uyandığınızda bacağınızda şişlik fark ettiyseniz, uzun bir seyahatten sonra ya da ameliyat sonrası yatakta birkaç gün dinlendikten sonra bacağınızda şişlik, renk değişikliği, kızarıklık veya morarma gibi belirtiler oluştuysa kesinlikle ihmal etmeyin. Ayağınıza bastığınızda zorlanma ya da baldırda ağrı hissediyorsanız mutlaka sağlık kuruluşuna başvurmalısınız” dedi.
AKCİĞER EMBOLİSİ HAYATİ TEHLİKE OLUŞTURUYOR
Tedavi edilmeyen derin ven trombozunda pıhtının koparak akciğer damarlarını tıkayabileceğine dikkat çeken Prof. Dr. Hökenek, nefes darlığı, çarpıntı ve ani nefes alma güçlüğü gibi belirtilerin ortaya çıkması halinde acil olarak hastaneye gidilmesi gerektiğini vurguladı. Prof. Dr. Hökenek, “Bu belirtiler, pıhtının akciğere gitmiş olmasının işaretidir ve çok tehlikelidir. Hayatınızı riske atmamak için gecikmeden müdahale şarttır” diye konuştu.
TEDAVİ KOLAY, ERKEN MÜDAHALE HAYAT KURTARIR
Derin ven trombozunun tedavisinde pıhtı yoğunluğuna göre farklı yaklaşımlar olduğunu aktaran Prof. Dr. Hökenek, “Genç hastalarda yoğun pıhtı varsa pıhtı eritici ilaçlarla hızlı müdahale ediyoruz. Daha hafif vakalarda ise ağızdan kan sulandırıcı ilaçlar ile tedavi uygulanıyor. Bu nedenle şikayetler başladığında kesinlikle vakit kaybetmeden doktora başvurmalısınız.” ifadelerini kullandı.
UZUN DÖNEM KOMPLİKASYONLARA KARŞI UYARI
Tedavi sonrası hastaların yaklaşık üçte birinde bacakta kalıcı şişlikler gelişebileceğini belirten Prof. Dr. Hökenek, “Derin ven trombozu geçiren hastalar, tedavi olduktan sonra bile bacaklarında şişlik yaşayabilirler. Bu nedenle erken teşhis ve tedavi kadar sonrasında düzenli takip de çok önemlidir” şeklinde konuştu.