DOLAR 42,9281 0.18%
EURO 50,5943 -0.13%
ALTIN 6.231,050,99
BITCOIN 38046371.62661%
İstanbul

PARÇALI BULUTLU

SABAHA KALAN SÜRE

Alpkan Koç

Alpkan Koç

29 Aralık 2025 Pazartesi

Sarımsak gargarayı solladı: Uzmanlar kimyasaldan daha güçlü olduğunu söylüyor

Sarımsak gargarayı solladı: Uzmanlar kimyasaldan daha güçlü olduğunu söylüyor
0

BEĞENDİM

ABONE OL

Birleşik Arap Emirlikleri’ndeki Sharjah Üniversitesi’nden bir araştırma ekibinin yaptığı yeni bir bilimsel çalışma, sarımsak özütünün ağız sağlığında “altın standart” kabul edilen kimyasal içeriklerle yarışabileceğini gözler önüne serdi.

Ağız sağlığını korumak için günlük rutinimizde sıklıkla yer verdiğimiz kimyasal gargaralar, yeni bir bilimsel araştırmayla yerini sarımsağın eşsiz etkisine bırakabilir. Doğal içeriklerin etkisini mercek altına alan Birleşik Arap Emirlikleri’nde Sharjah Üniversitesi’nden bir araştırma ekibi, sarımsağın antibakteriyel etkisini ortaya koydu.

Journal of Herbal Medicine’de yayımlanan bulgulara göre; sarımsak özütü içeren gargaralar, ağız sağlığını korumada önemli bir etken sağlıyor. Öyle ki bu tür içerikli gargaralar, diş çürüklerinin başlıca nedeni olarak kabul edilen “Mutans Streptococci” bakterisini yok etmede yüksek bir etki sağlıyor.

YÜZDE 3’LÜK KONSANSTRASYONA ULAŞTIĞINDA EN GÜÇLÜLERİ GERİDE BIRAKIYOR

Araştırmacılar, sarımsağın gücünün yoğunluğuna göre değişkenlik gösterdiğini keşfetti. Buna göre; yüzde 2,5’lik sarımsak solüsyonu standart gargaraların gerisinde kalırken, yüzde 3’lük konsantrasyona ulaşıldığında ise piyasadaki en güçlü kimyasal ürünleri geride bırakıyor.

BİNLERCE YILDIR İLAÇ OLARAK KULLANILIYOR

Binlerce yıldır Roma, Mısır ve Çin gibi kadim uygarlıklarda ilaç olarak kullanılan ve sağlığa faydaları saymakla bitmeyen sarımsak, içeriğinde yer alan allicin” adı verilen bileşik sayesinde ön plana çıkıyor. Sarımsak ezildiğinde veya kesildiğinde açığa çıkan bu madde, bakterilerin çoğalmasını baskılıyor ve hücresel düzeyde etkili bir savunma mekanizması meydana getiriyor.

OLUMSUZ YÖNLERİ DE MEVCUT

Ancak sarımsağın olumsuz yönlerini de göz önünde bulundurmak gerekiyor. Araştırmaya katılanlar sarımsak bazlı gargaraların keskin bir tada sahip olduğunu, ağız kokusuna neden olabildiğini ve ağız içinde hafif bir yanma hissi meydana getirdiğini vurguluyor.

Devamını Oku

Kuruluş Orhan’da Bomba Ayrılık: Usta Oyuncu Cihan Ünal Veda Ediyor!

Kuruluş Orhan’da Bomba Ayrılık: Usta Oyuncu Cihan Ünal Veda Ediyor!
0

BEĞENDİM

ABONE OL

ATV ekranlarının sevilen tarihi dizisi Kuruluş Orhan cephesinden izleyicileri sarsacak bir haber geldi. Yılbaşı tatili nedeniyle bu hafta yayınına ara veren dizide, hikayenin gidişatını değiştirecek flaş bir ayrılık yaşanıyor.

Osman Bey Rolüne Duygusal Veda

Bozdağ Film imzalı, yönetmenliğini Bülent İşbilen’in üstlendiği dizinin 10. bölüm çekimleri tüm hızıyla devam ederken, sette ayrılık rüzgarları esti. Dizide Osman Bey karakterine hayat veren usta aktör Cihan Ünal, ekibe veda etme kararı aldı. Bugün veda sahneleri çekilen usta oyuncunun gidişi, sette duygusal anlara sahne oldu.

37 Yıl Sonra Gelen Nostalji Yarım Kaldı

Cihan Ünal’ın Kuruluş Orhan projesindeki varlığı, Türk televizyon tarihi için büyük bir anlam taşıyordu. Usta oyuncu, tam 37 yıl sonra yeniden Osman Bey karakterini canlandırarak izleyiciyi mest etmişti. Bu büyük buluşmanın 10. bölümde son bulacak olması, sosyal medyada şimdiden dizinin hayranları arasında büyük yankı uyandırdı.

Yılbaşı Gecesi Sürprizi: Osman Bey’den Frank Sinatra Şarkısı!

Diziden ayrılsa da Cihan Ünal’ı yılbaşı akşamı ekranlarda görmeye devam edeceğiz. Ünal, yılbaşı gecesi “O Ses Türkiye Yılbaşı Özel” programında sahne alacak. Tarihi kostümlerini bir kenara bırakan usta isim, Frank Sinatra’nın klasikleşmiş “New York New York” şarkısını seslendirerek yeteneğini konuşturacak.

Yeni Projesi Şimdiden Merak Konusu

Kuruluş Orhan’daki sahnelerini tamamlayan Cihan Ünal’ın bir sonraki durağının neresi olacağı ise merakla bekleniyor. Usta aktörün yeni bir projeyle mi döneceği yoksa bir süre dinlenmeyi mi tercih edeceği kulislerde şimdiden konuşulmaya başlandı.

Kaynak: Magazin Haberleri

Devamını Oku

İbrahim Tatlıses’in ilk eşi, Ahmet Tatlıses’in annesi Adalet Sara Umreye gidiyor!

İbrahim Tatlıses’in ilk eşi, Ahmet Tatlıses’in annesi Adalet Sara Umreye gidiyor!
0

BEĞENDİM

ABONE OL

Ahmet Tatlıses, annesi Adalet Sara’nın Umreye gideceğini sosyal medya hesabından paylaşarak duyurdu. Bu akşam Umre yolcusu olan ünlü türkücü İbrahim Tatlıses’in ilk eşi Adalet Sara herkesten dua istedi.

Ünlü türkücü İbrahim Tatlıses’in ilk eşi, aynı zamanda Ahmet Tatlıses, Gülden Tatlı ve Gülşen Tatlı’nın anneleri Adalet Sara, Umreye gideceği haberini sosyal medya hesabından paylaşarak herkesten dua istedi.

AHMET TATLISES’İN ANNESİ UMREYE GİDİYOR

Ahmet Tatlıses ve annesi Adalet Sara

Bir süredir babası İbrahim Tatlıses ile arasında yaşanan gerginliklerle gündemden düşmeyen Ahmet Tatlıses, annesi Adalet Sara’nın sosyal medya paylaşımını kendi hesabından tekrar paylaşarak şu notu düştü:

“Annem günlerdir İstanbul’da, torunlarıyla bizimle birlikte güzel anıların keyfini çıkardık.

Bugün buradan kutsal yolculuğuna uğurluyoruz.

Sağlıkla git anne, sağlıkla dön inşALLAH”

Ahmet Tatlısesin paylaşımı

Devamını Oku

Dinlenince artan bel ağrısına dikkat! Gençleri tehdit eden sinsi hastalık: Ankilozan Spondilit

Dinlenince artan bel ağrısına dikkat! Gençleri tehdit eden sinsi hastalık: Ankilozan Spondilit
0

BEĞENDİM

ABONE OL

Dinlenince artan, hareketle azalan bel ağrısı ankilozan spondilit belirtisi olabilir. Medipol Üniversitesi Çamlıca Hastanesi’nden Romatoloji Uzmanı Uzm. Dr. Zeynep Ertürk, özellikle genç erkekleri tehdit eden bu hastalığın erken tanıyla önlenebileceğini vurguladı.

HABERE AİT VİDEO İÇİN TIKLAYIN İZLE

Bel ağrısı genellikle ileri yaşlarda görülen bir hastalık olarak düşünülse de aslında Ankilozan Spondilit, tam tersi bir genç hastalığıdır.

Medipol Üniversitesi Çamlıca Hastanesi’nden Romatoloji Uzmanı Uzm. Dr. Zeynep Ertürk, Ankilozan Spondilit’in omurga ve büyük eklemleri tutabilen kronik iltihaplı bir hastalık olduğunu, sinsi bir şekilde ilerlediğini ve tedavi edilmezse omurgada kalıcı hareket kısıtlılığına (kamburluk vb.) yol açabileceğini vurguladı.

ERKEKLERDE KADINLARA ORANLA 2-3 KAT RİSK DAHA YÜKSEK

Medipol Üniversitesi Çamlıca Hastanesi Romatoloji Uzmanı Uzm. Dr. Zeynep Ertürk

Dr. Ertürk, hastalığın omurga ve özellikle sakroiliak eklemi ile omuz, kalça gibi büyük eklemleri tuttuğunu belirterek şunları söyledi:

“Ülkemizde sıklığı binde 1-2 civarında değişiyor ve daha çok 20-40 yaş arası genç erişkinlerde görülüyor. Erkeklerde kadınlara göre 2-3 kat daha fazla ortaya çıkıyor.”

Ankilozan Spondilit hastalığı, genetik yatkınlığı olan kişilerde çevresel tetikleyicilerle birlikte bağışıklık sisteminin aşırı tepki vererek kendi dokularına saldırmaya başladığını söyleyen Dr. Ertürk, bu tetikleyiciler arasında enfeksiyonların, mevsim geçişlerinin, sigaranın, stresin, beslenmenin, obezitenin ve D vitamini eksikliğinin büyük etkisi olduğunu belirtti.

3 AYDAN UZUN SÜREN BEL AĞRILARI İLE KENDİNİ GÖSTERİR

Kamburlaşan iskelet sistemi

Dr. Ertürk, Ankilozan Spondilit’in en önemli belirtisinin 3 aydan uzun süren bel ağrısı olduğunu belirterek konuşmasına şunları da ekledi:

“Bel ağrısı 40 yaş öncesinde başlar, dinlenmekle ortaya çıkar, hareketle azalır ve ağrı kesici ilaçlara iyi yanıt verir. Sabahları 30 dakikayı geçen tutukluk da sık görülen bir bulgudur. Hastalarda gözde üveit atakları, ağızda aftlar, ciltte sedef bulguları, bağırsakta kronik ishal, eklem ağrısı, diz ve ayak bileğinde hassasiyet, topuk ağrısı, halsizlik ve gece terlemesi gibi belirtiler de görülebilir.”

HASTALIĞIN TEDAVİSİNDE KULLANILAN YÖNTEMLER

Bel ağrısı şikayetiyle doktora giden bir kişi

Dr. Ertürk, hastalığın ilerlemesini engellemek ve yaşam kalitesini artırmak için iltihabı önleyici ilaçlar ve biyolojik tedaviler kullanıldığını belirterek konuşmasını şu sözlerle noktaladı:

“Düzenli egzersizler hareket kısıtlılığını yavaşlatır ve omurganın esnekliğini korumaya yardımcı olur. Sigara mutlaka bırakılmalı ve vitamin takviyeleri ihmal edilmemelidir. Düzenli doktor kontrolleri de tedavinin ayrılmaz bir parçasıdır. Ankilozan Spondilit erken tanı ve teşhis ile yönetilebilen bir hastalıktır. Bel ağrısı 40 yaş öncesi başlayan ve dinlenmekle artan kişiler mutlaka bir uzmana başvurmalıdır.”

Devamını Oku

Uzmanından uyarı: Bağırsak mikrobiyotası genel sağlığı doğrudan etkiliyor

Uzmanından uyarı: Bağırsak mikrobiyotası genel sağlığı doğrudan etkiliyor
0

BEĞENDİM

ABONE OL

İç Hastalıkları Uzmanı Uzm. Dr. Kamuran Doğan, bağırsak mikrobiyotasının bağışıklık sistemi üzerindeki etkisini ve sağlıklı bağırsaklar için önerilerini paylaştı.

HABERE AİT VİDEO İÇİN TIKLAYIN İZLE

Vücudumuzun ikinci beyni olarak anılan bağırsaklar, bağışıklık sisteminden ruh haline kadar vücudun pek çok merkezini komuta etmektedir. Yanlış beslenme ve gereksiz ilaçlarla dengesi bozulan bağırsak florasını, birçok sistemik hastalığın fitilini ateşler.

Medipol Koşuyolu Hastanesi İç Hastalıkları Uzmanı Uzm. Dr. Kamuran Doğan, vücudumuzun sadece et ve kemikten ibaret olmadığını, içimizde bizimle yaşayan, trilyonlarca bakteri, virüs ve parazitten oluşan devasa bir ekosistem olduğunu anlattı.

BAĞIRSAK FLORASININ DENGESİ HAYATİ ÖNEM TAŞIYOR

Medipol Koşuyolu Hastanesi İç Hastalıkları Uzmanı Uzm. Dr. Kamuran Doğan

Dr. Doğan, mikrobiyotanın vücutta yaşayan bakteri, virüs ve parazitlerden oluşan çok yönlü bir ekosistem olduğunu belirterek şunları söyledi:

“Mikrobiyota, vücudumuzla karşılıklı fayda ilişkisi içinde yaşayan mikroorganizmalar topluluğudur. Bağırsak florasının dengesinin bozulmasının sistemik hastalıklar için zemin oluşturabilir. Sağlıklı bir mikrobiyotanın temeli beslenmeden geçiyor. İşlenmiş ve paketli gıdalardan uzak durulması, lifli besinlere ağırlık verilmesi ve ev yapımı yoğurt, kefir, pancar kvass gibi fermente gıdaların artırılması daha faydalı olacaktır. Baklagiller de bağırsak dostu besinler arasında bulunuyor. Aynı zamanda düzenli egzersiz, hareketli yaşam ve stres yönetimi de mikrobiyota dengesini doğrudan etkileyen yaşam tarzı unsurlarıdır.”

GEREKSİZ ANTİBİYOTİK KULLANIMININ YIKICI ETKİLERİ OLABİLİR

Gereksiz antibiyotik kullanımının mikrobiyota üzerindeki en yıkıcı etkilerden biri olduğunu söyleyen Dr. Doğan konuşmasını şu ifadelerle tamamladı:

“Bakteriyel bir enfeksiyon varsa antibiyotik elbette gerekli; ancak gereksiz antibiyotik kullanımı mikrobiyotaya çok ciddi zarar veriyor. Bağırsak sağlığı gaita analiziyle değerlendirilebiliyor. Bunun yanı sıra klinik bulgular ve hastanın şikayetlerinin de mikrobiyota dengesizliğini anlamada önemli ipuçları sunuyor. Bağırsakları sağlıklı tuttuğumuzda diğer hastalıklar konusunda elimiz güçlenmiş oluyor.”

Devamını Oku