17 Aralık 2025 Çarşamba
Balon balığı derisinden aksesuarlar üretmeye başlayan Mehmet Özata, kendisini Kanada’da öğretim görevlisi olarak tanıtan ve projelerini akademik amaçlarla incelemek isteyen bir kadına güvenerek, ürünlerini ve laboratuvar sonuçlarını paylaştı. Ancak, Özata, söz konusu kadının projelerini izinsiz ticari faaliyetlere dönüştüğünü fark ettikten hemen sonra hukuki yollara başvurarak, süreci mahkemeye taşıdı.
2018 yılında Mersin’in Anamur ilçesinde bir kız çocuğunu balon balığı tarafından ısırılması sonrası, balon balığına merakı artan Alanyalı Mehmet Özata, balon balığı ile neler yapılabileceğini araştırmaya başladı.
Zehirli bir tür olan balon balığına ilgisi giderek artan Özata, araştırmaları sonucunda balon balığının derisinden çanta, anahtarlık ve telefon kılıfı gibi çeşitli aksesuarlar üretmeye başladı.
KENDİSİNİ GÖREVLİ OLARAK TANITTI: LABORATUVAR SONUÇLARINI İSTEDİ

Balon balığı derisinden eşya üretimi yapan Mehmet Özata’nın iddiasına göre, bir süre sonra kendisini Kanada’da öğretim görevlisi olduğunu iddia eden bir kadın arayarak, Özata’nın projelerini sadece akademik amaçla incelemek için geçmiş çalışmalarına dair bilgi ve laboratuvar sonuçlarını talep etti.
Talep karşısında elindeki ürünleri ve laboratuvar sonuçlarını paylaştığını söyleyen Özata, ilerleyen süreçte projesinin kendisinin bilgisi dışında ticari bir faaliyete dönüştüğünü öğrendiğini belirtti. Olay karşısında şaşırıp kalan Mehmet Özata, yaşanan bu durum sonrası hukuki süreç başlattı.
TİCARİ FAALİYETLERİ DURDURMAK İÇİN HAREKETE GEÇTİ

Kendi projesinin izinsiz kullanıldığını öne süren Özata, mahkemenin yürütme kararını durdurması için girişimlerde de bulunduğunu şu sözlerle açıkladı:
“Balon balığına ilgim 2018’de Anamur’da bir kız çocuğunu ısırmasıyla başladı. Sürekli araştırarak balon balığından ne yapılabilir diye. Derisini tabaklanabileceğini, derisinin şişmesinden dolayı kendisinden 7-8 kat büyüklüğünden dolayı sağlam bir derisi olduğunu öğrendim. Bu durumu Enstitü ile görüştüğümüzde beraber Bayoma projesinde bulunduk. Bununla birlikte ürün çalışmalarımız oldu. Hem deriyi tabakladık. Hem ise deriyi ürünlere dönüştürdük. Bunları yaparken farklı deri renkleriyle yaptık.”
“EĞİTİM GÖREVİSİYİM DİYEREK KANDIRDI”

“Kanada’da bir üniversitede öğretim görevlisi olduğu söyleyen ve telefon numaramın ise bakanlıktan alındığını bildiren Aylin isimli bir kadın ulaştı. Aylin Hanım akademik olarak irtibat kurdu bizimle. Tamamen bağlantı kurduğunda akademik olarak bağlantı kurdu. Bizden numune istediğinde de akademik çalışmalar için kullanacağını söyledi. Biz de iyi niyetine güvenerekten elimizdeki ürünleri ve laboratuvar sonuçlarını paylaştık.”
KENDİ TİCARETİNİ YAPMAYA BAŞLADI, BİZ DE DAVA ETTİK
“Laboratuvar sonuçlarının iyi olduğunu görünce bunu ticari olarak yapmaya başladı. Biz de bunu mahkeme kararı ile durdurmaya çalıştık. Mahkeme süreci hala devam ediyor. 2 dava sürdü. Çalışmalar bir sonraki davaya kaldı.”
Dünyaca ünlü Brezilyalı futbolcu Neymar, New York sokaklarında tanınmamak için ilginç bir yöntem kullandı. Kendini her ne kadarda saklamaya çalışsa da yıldız futbolcu dikkat çeken kıyafetiyle yine ilgi odağı oldu.
Dünyaca ünlü Brezilya milli futbolcusu Neymar, liglerin sona ermesiyle birlikte yılbaşı tatili için New York’a gitti. New York sokaklarında tanınmamak için ilginç bir yöntem kullanan yıldız futbolcunun tarzı sosyal medyada çok konuşuldu.
NEYMAR KAR MASKESİYLE KENDİSİNİ GİZLEMEYE ÇALIŞTI

Brezilyalı futbolcu yılbaşı tatilini hayranlarının gözlerinden uzak bir şekilde geçirmek için akla hayale gelmeyecek bir yöntem seçti. Yüzüne taktığı kar maskesiyle, tanınmayacağını düşünen Neymar, bu kez de tarzıyla ilgi odağı oldu.
KIYAFET SEÇİMİ DİKKAT ÇEKTİ

Pembeli beyazlı dikkat çeken renklerde bir mont giyen ünlü futbolcu, yüzüne geçirdiği mor kar maskesiyle ise tuhaf bakışların hedefi oldu. Times Meydanı’nda görüntülenen Neymar’ın dikkat çeken montunun değeri ise 4.300 sterlin olduğu öğrenildi.

Kişinin duygusal, zihinsel ve bazen de fiziksel durumuna etki eden ve “toksik” olarak adlandırılan dinamikler, hayatımızı önemli ölçüde etkiliyor. Toksik dinamiklerin içten içe zarar veren ilişki biçimleri olduğuna işaret eden Klinik Psikolog Sümeyye Üstün, özellikle arkadaşlık ilişkilerinde yaşanan ‘toksik’ dinamikler hakkında altın değerinde tavsiyelerde bulunuyor.
İnsanlar olarak sosyal canlılarız. Arkadaşlık ilişkileriyle yaşar ve arkadaşlıklara ihtiyaç duyarız. Arkadaşlar kimi zaman aileden bile daha yakın olur; koşulsuz sevgiyi, desteği, güveni onlardan görürüz. Bunlar duygusal olarak bizi iyileştiren, bizi hayatta daha da ileri götüren ilişkilerdir. Ancak kimi zaman da bazı arkadaşlıklar günlük hayatta “toksik” denilen dinamiklerden oluşur. Toksik dinamikler, içten içe zarar veren ilişki biçimlerini ifade eder. İlişkilerde kavga kıyamet olmasa da, dışarıdan iyi ve güzel görünse de, iç dünyada uyumsuz, huzursuz hissettiren ilişki biçimleridir.
TOKSİK ARKADAŞLIKLAR NASIL ANLAŞILIR?
Arkadaş ilişkilerinde bu ve benzeri durumların sürekli olarak yaşanıyor olması, orada bir şeylerin yanlış gittiğini gösteriyor olabilir. Öte yandan, ilişkilerin her zaman karşılıklı bir etkileşimde olduğu unutulmamalıdır. Bunu puzzle parçaları gibi düşünebiliriz. Yan yana duran iki parça birbirini tamamlamak üzeredir. Karşılıklı uyum, benzerlikler ve birbirini tamamlamalarından dolayı bir arada durabilirler.

DUYGUSAL YÜKÜ TEK BAŞINA YÜKLENMEK
Bazı insanlar ilişkilerin taşıyıcı kolonu gibidir. Dinleyen, anlayan, toparlayan, idare eden tarafta olurlar. Ancak kendilerinin bir ihtiyacı olduğunda karşısında birini bulamaz, yalnız kalırlar. Kendilerini ilişkiden çektiklerindeyse, tuttukları o ilişki tıpkı bir bina gibi yıkılıverir. Bu büyük bir hayal kırıklığı, derin bir üzüntü, öfke, değersizlik gibi duygular oluşturur. Esasında bu kişiler için böyle bir arkadaşlık yapmak tesadüf değildir. Çocukluktan beri öğrenegeldikleri bir duygusal kalıbı tekrar ediyorlardır. Kendi arzu ve ihtiyaçlarını görmezden gelip başkalarının -belki talep bile etmediği- arzu ve ihtiyaçlarını gidermekle meşguldürler. İlişkiler sürer ancak kişi kendinden eksilir.

ARKADAŞLIKLARDAKİ KIYASLAMALAR VE GİZLİ REKABETLER
Arkadaşlık ilişkilerindeki kıyas ve rekabetler her zaman açık açık yapılmaz. Şaka kılığında, belki bir sessizlikte, belki de bir bakışta gizli olabilir. Sürekli kıyaslanmanın, başkalarından daha iyi olma çabasının altında güçlü bir yetersizlik duygusu vardır. Bazı kişiler kendi geçmişlerinden getirdikleri yetersizlik duygularıyla baş etmekte zorlanırlar. Bu yetersizliği başkalarını küçümsemek veya onları geçmeye çalışmakla telafi etmeye çalışır. Kişi mutluyken ona mesafe koyması, güçlüyken soğuklaşması veya sadece zorlanılan yerlerde yakınlaşması gibi şekillerde de görünebilir. Ancak bunlar beyhude birer çabadır.

ARKADAŞLIK İLİŞKİLERİNDE SINIRLARIN BELİRSİZLEŞMESİ
Bazı arkadaşlıklarda her şey fazlaca iç içedir. Kişiler kendilerine dair her detayı arkadaşlarına anlatabilir, birbirlerinin her şeyini bilir, her şeyine müdahale eder veya birbirleriyle her şeylerini paylaşabilirler. Dışarıdan bakıldığın yakın ve iyi bir arkadaşlık gibi görünürken, ayrışmanın tamamlanmadığı, yapışık bir ilişkiden de söz ediyor olabiliriz. Bu durumun zararlı olup olmadığı belki şuradan anlaşılabilir:
– Arkadaşınız sizinle bir şeyini paylaşmadığında sizden uzaklaşıyor ve sizi bırakacakmış gibi geliyorsa, bunun altında çoğu zaman terk edilme duyguları yatar. Kişi terk edilmemek veya yalnız kalmamak uğruna kendi alanını kaybeder.
ARKADAŞLIKLARDAKİ DUYGUSAL MANİPÜLASYONLAR
Duygusal manipülasyonlar bir tür kontrol etme biçimidir. Bazen kendimizde düzeltemediğimiz, eksik kalan durumları farkında olmadan bir başkasının üzerinden düzeltmeye girişebiliriz. Veya kontrol edemediğimiz belirsiz durumları, bildiğimiz ve dolayısıyla kontrol edebildiğimiz tarafa çekmeye eğilimli olabiliriz. Bu ve benzeri durumları ilişkilerimizde duygusal manipülasyon olarak yaşarız.
– “Ben senin yerinde olsam böyle yapmazdım”
– “Bunu söylediğim için kötü hissediyorsan sorun sende”
– “Ben sadece dürüstüm/dobra biriyim” vb. cümleleri sık sık kuruyor veya bu tür cümlelere sık sık maruz kalıyorsanız kontrole dayalı bir ilişkinin içindesinizdir.
SAĞLIKLI ARKADAŞLIK NASIL HİSSEDİLİR?
Arkadaşlık ilişkileri, her ilişki gibi karmaşıktır. Tek bir doğrusu ya da yanlışı yoktur. Yukarıda bahsettiklerimizi zaman zaman yaşıyor olmanız, ilişkinizin toptan kötü olduğu anlamına gelmez. Hepimiz insanız ve zaman zaman iyi, zaman zaman kötü dönemlerden geçeriz. Bazen bazı duygularımızı yönetmek zor olabilir ve bunları arkadaşlarımıza yansıtabiliriz. Önemli olan, insanın kendisine bakabilmesi ve ilişkileri sürdürürken bir karşılıklılık olmasıdır. Alma-verme dengesinin kurulabilmesi önemlidir. Öte yandan, arkadaşlık ilişkilerinde sürekli benzer duyguların ve çatışmaların yaşanması kişinin kendi iç dünyasına dair de bazı şeyleri gösterir. Kişinin bunlara bakabilmesi, kendini ve sınırlarını bilmesi, ihtiyaçlarını tanıması uzun vadede ilişkilerini de düzenleyecek önemli bir etkendir.

Sağlıklı arkadaşlıkta:
· “Hayır” demek ilişkiyi bozmaz
· Başarılar paylaşılabilir
· Kıyas değil, destek vardır
· Duygular küçümsenmez
· Sınırlar saygıyla karşılanır
· Sessizlik bağın kopuşu anlamına gelmez
· Kişi kendi gibi kalabilir, kendi gibi hissedebilir
Arkadaşlarımız birer ayna gibidir. Her biri bize kendimizi gösterir. Üstlendiğimiz rolleri, neleri tolere edip neleri edemediğimizi, hangi durumlarda kendimizden vazgeçebildiğimizi, hangi durumlarda kalın duvarlar ördüğümüzü gösterir. İlişkilerimizde toksik dinamiklere sahip olmak bir suç da değildir. Oralarda bakan gözler için nice anlamlar vardır.
Klinik Psikolog Sümeyye Üstün
Çin’in başkenti Pekin’de gerçekleştirilen halka açık bir sergide, akıllara durgunluk veren bir olay yaşandı. El yapımı ve yüksek değere sahip altın bir düğün tacı, bir çocuğun vitrine temas etmesiyle düşerek yere çarptı. O anlar, kameralara anbean yansıdı.
HABERE AİT VİDEO İÇİN TIKLAYIN İZLE
Çin’in Pekin kentinde sosyal medya içerik üreticisi Zhang Kaiyi ve eşi tarafından organize edilen halka açık bir sergide, el işçiliği altın düğün tacı bir çocuğun vitrine temas etmesiyle yerinden çıktı. Cam muhafaza içinde sergilenen ve yaklaşık 2 kilogram altından yapıldığı belirtilen değerli eser, çocuğun teması sonucu yere düştü.
O anlar, anbean güvenlik kameralarına yansırken kazaya ilişkin video, Zhang Kaiyi tarafından sosyal medya hesaplarında paylaşıldı.

Uzmanlara göre hasar gören tacı onarmak, yaklaşık 2.3 milyon TL’ye mal olabilir.
ESER SAHİBİ YAŞANILANLARIN KASITLI BİR DAVRANIŞ OLMADIĞINA DİKKAT ÇEKTİ
Tacın eşinin bizzat tasarladığı, el işçiliğiyle ürettiği tek ve benzersiz bir düğün hediyesi olduğunu söyleyen eser sahibi, bu parçanın kendileri için büyük manevi anlam taşıdığını ifade etti. Tacın sigortalı olduğunu sözlerine ekleyen eser sahibi, yaşananların kaza olduğunu vurgulayarak aileden tazminat talep etmediğini söyledi.
Sergi güvenliği ve koruma önlemleri ise kamuoyunda tartışmaları beraberinde getirdi.

‘Gözleri Karadeniz’ dizisi, beklenen reytingleri alamayınca 16. bölümüyle erken final yaptı. Ancak dizisinin final yaptığını ekrandan öğrenen, yönetmen Altan Dönmez sosyal medya üzerinden sitem etti.
Yönetmenliğini Altan Dönmez’in yaptığı ve sezona büyük iddialar ile başlayan ‘Gözleri Karadeniz’ dizisi, beklenen reytingleri karşılamayınca dün akşam yayınlanan 16. bölümüyle final yaptı.
DİZİNİN FİNAL YAPACAĞI YÖNETMENE DAHİ SÖYLENMEMİŞ

16 Aralık 2025 tarihinde yayınlanacak olan bölümün reyting sonuçlarına göre dizinin devam edip etmeyeceği kararlaştırılacakken, dizinin yayınlandığı sırada ekranda yazan “final” yazısı başta yönetmen Altan Dönmez olmak üzere tüm ekibi şoke etti.
YÖNETMEN SOSYAL MEDYADAN SİTEM ETTİ

Dizinin final bölümünün yayınlandığını ekrandan öğrenen yönetmen Altan Dönmez, sosyal medya hesabından sitemini dile getirdi. Televizyon sektörünün çalışma şartlarına da değinen Dönmez, açıklamasında şu ifadelere yer verdi:
“Sektör şaşırtmaya devam ediyor. Canla başla çalışan şahane ekip hiç hak etmediğiniz bir şekilde öğrenmenin şaşkınlığı ile birlikte her şartta her zorlukta en iyisini yapmaya çalışan can ekip, sizlerle bu yolu yürümekten gurur duyuyorum. Herkesin tek tek eline, yüreğine ve emeğine sağlık…”