DOLAR 40,5959 0.02%
EURO 46,5803 0.54%
ALTIN 4.310,180,86
BITCOIN 48064130.479%
İstanbul
30°

PARÇALI AZ BULUTLU

SABAHA KALAN SÜRE

admin

admin

31 Ağustos 2025 Pazar

Bağlanma Teorisi Ve Popüler Kültür: Dizilerdeki Karakterlerin Bağlanma Biçimlerine Yakın Bakış

Bağlanma Teorisi Ve Popüler Kültür: Dizilerdeki Karakterlerin Bağlanma Biçimlerine Yakın Bakış
0

BEĞENDİM

ABONE OL

Bağlanma teorisi… Kulağa klinik bir psikoloji terimi gibi gelse de, aslında her gün izlediğimiz dizilerde, hatta favori karakterlerimizde karşımıza çıkan en tanıdık insan davranışlarından birine işaret ediyor. Çünkü “bağlanma” anlayışımız, ilişkilerde nasıl davrandığımızı, hızla kurduğumuz güven duygusunu veya kavga etme şekillerimizi bile etkiliyor. Dikkat spoiler: Bu sadece bizim için değil, izlediğimiz karakterler için de geçerli!

Peki ya Carrie Bradshaw bir “kaygılı bağlanan” mıydı? Chuck Bass neden bu kadar istikrarsızdı? Ya da Fleabag’deki karakter niçin her zaman mesafeliydi? Bu yazıda, popüler dizilerin unutulmaz karakterlerini bağlanma stilleri üzerinden eğlenceli bir şekilde inceleyeceğiz.

Bağlanma teorisi; çocuklukta bizi yetiştiren insanlarla kurduğumuz ilişkinin, yetişkinlikte yaşadığımız romantik ilişkileri şekillendirdiğini söylüyor. Sevgiye nasıl yaklaştığımız veya duygusal yakınlık kurmaya ne kadar açık ya da tedirgin olduğumuz bu erken dönemlerden itibaren şekilleniyor.

Dört temel bağlanma stili olduğunu söyleyebiliriz: Güvenli bağlananlar duygularını açıkça ifade edebilirken, kaygılı bağlananlar, yoğun onay ve ilgi arayışıyla hareket eder. Kaçıngan olanlar, yakınlıktan rahatsızlık duyup mesafeyi tercih ederken, kaygılı-kaçıngan bağlananlar ise hem bağ kurmak ister hem de yakınlık onları huzursuz eder. Bu stiller, ilişkideki dinamikleri ve duygusal tepkilerimizi anlamamızı ve ölçmemizi sağlar.

Şimdi gelelim konunun asıl eğlenceli kısmına…


Sex and The City

1. Carrie Bradshaw (Sex and the City)

Stil: Kaygılı Bağlanma

Carrie’nin Mr. Big döngüsüne hepimiz şahit olduk. Sevildiğini hissetmek istiyor ama aynı zamanda sürekli olarak bir belirsizlik içinde yaşıyor. Big’in mesaj atmaması ve uzaklaşması, Carrie’yi daha da peşinden koşturuyor. Sevgi ve belirsizliği harmanlamak… Tam bir kaygılı bağlanma klasiği!

“Neden sahip olmadığımız tek bir şeyin, sahip olduğumuz tüm şeyler hakkındaki hislerimizi etkilemesine izin veriyoruz?”

Haklısın Carrie, keşke kendinde de bu sözleri uygulasaydın!


Gossip Girl

2. Chuck Bass (Gossip Girl)

Stil: Kaçıngan Bağlanma

Chuck, sevdiği kadına bağlanmak istiyor ama bunu açıkça ifade etmek onun için bir tehdit gibi. Blair’e sürekli adım atıyor ama sonra geri çekiliyor. Sevgi onun için güç kaybı gibi bir şey, o yüzden duygularını bastırarak kontrol etmeye çalışıyor.

“İki kelime, 14 harf. Söyle ve ben seninim!” Chuck’ın “seni seviyorum” demesi bile hayli vakit alıyor görüldüğü gibi.


Fleabag

3. Fleabag

Stil: Kaygılı-Kaçıngan (Çok Net)

Fleabag’de ana karakterimiz bağlanmak istiyor ama kendini sürekli sabote ediyor. Duygusal yakınlık kurduğunda kaçıyor, kaçtığında ise yalnızlıktan kırılıyor. Özellikle “rahip” ile olan ilişkisinde bu çok net; hem onu istiyor hem de aşkı hak etmediğini düşünüyor. Mizahın arkasına saklanan melankoli, bu stilin en güçlü göstergelerinden.

“Ya herkes biraz da olsa böyle hissediyor ve bu konuda konuşmuyor ya da ben tamamen yalnızım. Bu da hiç komik değil.”


You

4. Joe Goldberg (You)

Stil: Kaygılı-Kaçıngan

Joe aslında sevgiye aç biri ama sevgiye olan açlığı onu takıntılı, hatta tehlikeli biri haline getiriyor. Yakınlık kurmak istiyor ama şartları kontrol etmeye çalışarak, manipülasyonla elde etmeye çalışıyor. İlişkilerinde sürekli bir ikilem var. Hem bağlanmak istiyor hem de bağ kurduğu kişiyi kendi kafasında yarattığı versiyona dönüştürmeye çalışıyor.

“Bazen sevdiğimiz insanlar için kötü şeyler yaparız. Bu, doğru olduğu anlamına gelmez; sevginin daha önemli olduğu anlamına gelir.”


Friends

5. Monica Geller (Friends)

Stil: Güvenli

Evet, biraz kontrol manyağı olabilir ama Monica, Chandler’la olan ilişkisinde güvenli bağlanmanın net bir örneği. Duygularını açıkça ifade eder, partnerine destek olur ve uzun vadeli bir ilişki için emek sarf eder. Kıskançlık krizleri yaşamaz, iletişimi güçlüdür ve bağ kurduğu kişiye güvenir.

“Ve şimdi, işte buradayız… Geleceğimiz önümüzde… Ve ben onu sadece seninle geçirmek istiyorum; prensim, ruh eşim, dostum.”

İzlerken en çok hangi karaktere kendinizi yakın hissettiniz? Kendini tanımak bazen bir dizi maratonuyla bile mümkün olabilir. Popüler kültürün aynasında kendine bakmak, düşündüğünüzden daha öğretici olabiliyor bazen. Bağlanma stilleri sadece psikoloji kitaplarının konusu değil. İzlediğimiz, sevdiğimiz, kendimizden parçalar bulduğumuz karakterler bu stillerin ete kemiğe bürünmüş halleri. Bundan böyle bir dizide aşk sahnesi izlerken, bir adım geri çekilip şunu düşünebilirsiniz: Bu karakter nasıl bağlanıyor ve en önemlisi de neden böyle davranıyor? Cevaplar, kendi ilişkilerinizi anlamanıza bile yardım edebilir.