Eren Bülbül’ün annesi Ayşe Bülbül’ün konuşması yürek yaktı! Ölüm yıldönümünde milyonlar ağladı
Gencecik yaşında PKK’lı teröristlerin hain saldırısıyla şehit düşen Eren Bülbül’ün acısı yıllar geçse de bir nebze olsun azalmadı. Bedeni toprakla buluşsa da adı her yerde yaşatılan Bülbül’ün bugün vefatının 7’nci yıl dönümü. Tüm Türkiye’de bir kez daha anılan Eren’in doğum günüyle beraber annesi Ayşe Bülbül’ün yürekleri sızlatan o sözleri yeniden gündeme geldi.
11 Ağustos 2017‘de Trabzon Maçka’da Köprüyanı Mahallesi’ndeki Vazelon Manastırı yakınlarında PKK’lı teröristler tarafından şehit edilen Eren Bülbül, tüm Türkiye’nin yüreğini yakmıştı. Henüz 15 yaşında küçücük bedeni toprakla buluşan Bülbül, geride gözü yaşlı bir anne ve 12 kardeş bıraktı.
Facebook hesabından yaptığı “Biri de çıkıp demiyor ki Eren iyi ki varsın” paylaşımı ve sırtında odun taşırken çekilen fotoğrafıyla hafızalara kazınan Eren, yoklukla geçen kısacık yaşamında tüm Türkiye’nin gönlünde yara oldu.
Trabzon’da gençlik merkezi, okul, cami, kütüphane ve tünele adı verilen Eren’in ismi birçok bebeğe verilirken gözleri yaşartan“kara lastikleri” Bolu’nun Gerede ilçesindeki Yaşayan Ayakkabı Müzesi’nde sergileniyor. Hikayesi herkese ulaşsın diye adına film de çekilen Eren’in yaşamını konu olan TRT ortak yapımı “Kesişme; İyi ki Varsın Eren”, Türkiye’de 350 sinema salonunda ve 8 ülkede 1 Ocak 2022’de vizyona girerek milyonlarca kişi tarafından izlendi.
Eren’in ölüm yıldönümüyle beraber yavrusunun acısıyla yürekleri dağlanan anne Ayşe Bülbül’ün Katarsis X-TRA programındaki konuşmaları yeniden gündem oldu.
“5 YAŞINDAYDI SIRTINDA YÜKÜ VARKEN”
Ereni anlatan anne Ayşe Bülbül’ün program esnasında söylediği sözler yürekleri paramparça etti. İşte herkesi ağlatan o ifadeler:
“Eren doğduğu andan beri gözünde o merhameti gördüm. Ben bu çocukları büyüttüm ama zor büyüttüm. Ben çocuklarımın çocukluğunu hatırlayamıyorum. İki çocuk üç çocuk bir araya geliyordu hangisiyle ilgileneceğimi ne yapacağımı ben de bilmiyordum. Eren kıpır kıpır bir çocuktu. Hayata atıldığı zaman sırtında yükü vardı. Çocuklar kendi kendine çaba harcayarak, çalı çırpı toplayarak derlerdi ki annem bir tas çorba kaynatsın. 5 yaşındaydı sırtındaki yük varken. Eren bu yokluğun içindeki çocuk demezdiniz. Çalışıp 5 10 lira kazandığında arkadaşlarıyla harcamaz bir ekmek alır eve gelirdi. Derdi ki benim annemin arkadaşlarımın yüzü gülsün. Eren böyle bir çocuktu.”
Eren Bülbül şu an yaşasaydı 22 yaşında gencecik bir delikanlı olacaktı…
Yorum gönder