GastroANTEP’te Şef Ömür Akkor rüzgarı: Yerel ürünler ve güvenli gıda gündemde
Türk mutfağı araştırmacısı, şef ve yazar Ömür Akkor, Gaziantep Büyükşehir Belediyesi ile Kültür ve Turizm Bakanlığı iş birliğinde düzenlenen Kültür Yolu Festivali Uluslararası Gaziantep Gastronomi Festivali (GastroANTEP)'te, Anadolu ürünlerinin dünya genelinde tanınırlığını ve konu hakkında düşüncelerini paylaştı.
Festival Park Gastronomi Etkinlikleri Alanı'nda düzenlenen, Gökmen Sözen moderatörlüğünde Şef Ömür Akkor'un "Anadolu'nun Sofrasından Dünyaya Yerel Ürünler, Güvenli Gıda & Kültürel Miras" söyleşisinde, bereketli Anadolu topraklarının ürünleri ele alındı.
Gaziantep'in Türk gastronomisi için önemine vurgu yapan Akkor, yapılacak yatırım ve çalışmalarla hak ettiği değere bir an önce ulaşması gerektiğini belirtti.
Gaziantep Büyükşehir Belediye Başkanı Fatma Şahin'in de katıldığı söyleşide, Anadolu ve Gazi şehrin mutfağını oluşturan ürünlerin dünyaya tanıtılmasındaki tecrübeler, yaşananlar üzerine örnekler veren Ömür Akkor, festivalin bu yılki teması olan güvenli gıda konusunda düşüncelerini izleyenlere aktardı.
ŞAHİN: ANADOLU İRFANI BURADAN İNSANLIK SOFRASINA DÖNÜŞECEK
Yaklaşık 1 saat süren söyleşinin sonunda konuşan Başkan Fatma Şahin, Şef Ömür Akkor'un çok önemli mesajlar verdiğini ifade ederek şunları söyledi:
"Ana mutfağımıza geri dönelim. Fast food'lardan kendi ana mutfağımıza dönelim. Bu işin bir kademesi var. Biz on bir yıl önce bu alana girdiğimizde, Çırağan'da başlattığımızda hikayesini yazdık. Tarihini yazmadık. Şimdi bir hikaye yazdık. Bu hikaye düğünün hikayesiydi, bayramın hikayesiydi, şehrin hikayesiydi. İkinci aşamada biz gastronomi ve bilim dedik. Bu iş bilimsiz, tekniksiz olmaz. Bizim veriler konuşmuyor.
Benim San Sebastian ile baş edebilmem için verileri toplayacağım. Belediyenin verisi değil; hayvancılığın verisi, suyun verisi, çevrenin verisi... O 'big data'yı toplamazsak bilimsel çalışmanın altlığını oluşturamayız. O yüzden biz, Gaziantep Büyükşehir olarak Enerji ve Bilişim A.Ş.'yi kurduk, verileri toplamak için. Bu, beraberinde yeşil ekonomi, istihdam demek, ihracat demek, bu gençlerin Peru'daki aşçıları geçmesi demek. Bizim biber hiçbir yerde yok. Anadolu irfanı buradan insanlık sofrasına dönüşecek."