Gezi Parkı eylemleri ve #HelpTurkey kampanyası üzerinden başlatılan soruşturma, yalnızca Ayşe Barım’ı değil, sanat dünyasını da sarsmış durumda. Türkiye’nin tanınan menajerlerinden biri olan Barım’ın hedef alınması, sanat camiasına yönelik bir gözdağı mı, yoksa bağımsız bir soruşturmanın parçası mı? Bu davanın yalnızca bir kişiye değil, ifade özgürlüğü ve sanatın bağımsızlığına yönelik bir mesaj taşıdığı iddiaları gündemde geniş yankı uyandırıyor.

Ayşe Barım, hakkındaki suçlamaları reddetti. Özellikle, oyuncularını yönlendirdiği iddialarına karşı net bir şekilde “Sanatçılar kendi irade ve fikirlerine sahiptir” dedi.

“Oyuncuların Katılımı Kendi İrade ve Kararlarıdır”

Ayşe Barım, Gezi Parkı olaylarına katılımıyla ilgili şunları söyledi:
“Setteki oyunculardan biri beni arayıp eyleme katılacaklarını söylediklerinde hemen eşlik edeceğimi belirttim. Parkın karşısındaki alanda sanatçılar toplanmıştı ve onlara katıldım. Ancak yalnızca sanatçıların şiir okuduğu sürece izleyici olarak yer aldım. Oyuncuların fikirlerini hiçbir şekilde yönlendirmedim.”

Savcılık, Halit Ergenç ve Rıza Kocaoğlu’nun da ifadelerine başvurdu. Her iki isim de eylemlere kendi iradeleriyle katıldıklarını belirtse de, savcılık Ayşe Barım ile olan yoğun iletişimlerini gerekçe göstererek bu beyanları inandırıcı bulmadı.

“Help Turkey” Kampanyası Soruşturmayı Derinleştirdi

Ayşe Barım’ın ajansına bağlı sanatçıların 2021’deki orman yangınları sırasında #HelpTurkey etiketiyle yaptıkları sosyal medya paylaşımları da suçlamalara eklendi. Savcılık, bu kampanyanın Türkiye’yi uluslararası arenada yetersiz göstermek amacıyla planlandığını öne sürdü. Ayşe Barım’ın şirketinin bu süreçte “etki ajanlığı” faaliyetleri yürüttüğü iddia edildi.

Ayşe Barım, konuyla ilgili şu savunmayı yaptı:
“Bu suçlamalar tamamen gerçek dışıdır. Sosyal medyada başlatılan organize bir karalama kampanyasının kurbanıyım. İş hayatım boyunca herhangi bir siyasi tarafın sözcüsü olmadım. Yalnızca işimi en iyi şekilde yapmaya çalıştım.”

Psikolojik Durumu Sarsıcı Noktada

Ayşe Barım, ifadesinin sonunda yaşadığı süreç nedeniyle ciddi bir mağduriyet yaşadığını ve psikolojik olarak çok kötü durumda olduğunu vurguladı.
“Devletimden bu mağduriyetin giderilmesini talep ediyorum. Üzgünüm, bu süreç sağlığımı derinden etkiledi,” dedi.

İddialar ve Gerçekler Arasında

Sanat dünyasının tanınan isimlerinin de dahil olduğu bu dava, Barım’ı hedef alan suçlamalarla genişlemeye devam ediyor. “Etki ajanlığı” iddialarından “yalan tanıklık” soruşturmalarına kadar uzanan süreçte, sanat camiasındaki yankılar giderek büyüyor.

Kaynak: Magazin Haberleri