Hygge Yaşam Felsefesi Hayatınıza Mutluluk Katıyor


Yazı: Serra Üner


Kökeni eski Norveççeye dayanan ve "iyi oluş" anlamına gelen hygge kavramı, 18. yüzyılın sonlarında Danimarkalıların yaşamlarına girdi.

Günümüzde hygge mutluluğu yansıtan bir felsefe. Tam olarak bir tanımı olmayan hygge, sıcak bir atmosfer yaratmak, hayatın güzel anlarını sevdiklerimizle paylaşmak ve mutluluğu küçük şeylerde bulmak gibi pek çok anlamı içinde barındırıyor. Kopenhag’dayken gördüğüm bir tişörtün üzerinde hygge şöyle tanımlanmıştı:


“Hygge, sevdiklerinle huzurlu ve rahat bir zaman geçirmek, rahatsızlıkların ve duygusal olarak bunaltıcı her şeyin tamamen yokluğu demektir; çoğu zaman iyi yemekler ve içecekler, sıcak battaniyeler ve mum ışığı eşliğinde yaşanır."

Bu sonbahar/kış vakti hygge ruhunu hayatınıza almanın birkaç basit yolu:

Bir mumun sıcak ışığı, sevdiklerinizle bir film izlemek, konsere gitmek (mesela 7 Ekim’deki Robbie Williams konseri olabilir), evinize canlı bir bitki almak, salaş ve bol kesim kıyafetler giymek, yumuşak dokuları hayatınıza katmak, rahat bir uyku için önemli ve yeni müzikler ve kitaplar keşfetmek...

Hygge herkes için farklı bir şekilde yaşanır. Küçük veya büyük, her an hygge’nın bir parçasıdır. Sonbaharın gelişiyle havaların serinlemesi, bu ayların rahatlık ve huzur duygularını kucaklamayı ve kendimize daha fazla özen göstermeyi hatırlatıyor.


Hygge yaşam tarzı sadece fiziksel konfor değil, asıl ruh sağlığına çok iyi gelen ve modumuzu yükselten bir mentalitedir. Hayata küçük dokunuşlarla mutluluk katma sanatı hygge’nın özüdür. Bu mevsim, hayatınızdaki küçük mutlulukları yüceltmeniz dileğiyle!

Fotoğraflar editör tarafından çekilmiştir.

Benzer Videolar