Metin Akpınar’ın kızı Duygu’dan zehir zemberek sözler: Bu kadar kötü olduğunu bilmiyordum
Duygu Nebioğlu geçtiğimiz yıl Yeşilçam oyuncusu Metin Akpınar’a açtığı babalık davasını kazanmıştı. Nebioğlu, “Babam iyi bir adam olsaydı biz bu kötü süreçleri yaşamayacaktık” ifadelerini kullanarak yaşadığı süreçleri tek tek anlattı.
Metin Akpınar’ın kızı Duygu Nebioğlu Posta Gazetesi’ne özel açıklamalarda bulundu. Nebioğlu, açtı ağzını yumdu gözünü. “Babam beni yıllarca idare etmeye çalışmış” diyerek yaşadığı süreçleri şöyle anlattı:
- Türkiye, Metin Akpınar’ın iki kızı olduğunu geçtiğimiz yıl bizzat senden öğrendi. Süreç sanırım senin için çok yıpratıcıydı. Nasılsın şu an?
“ONURUM KIRILDI”
Nebioğlu, “Çok üzgün ve yıpranmış hissediyorum. Babam ve çevresi bana korkunç zararlar verdi. Halen de vermeye devam ediyorlar ama güçlüyüm çünkü biz haklıyız. Duruşmalarda avukatlarının çok onur kırıcı hareketlerde bulunduklarını gözlemliyorum. Ancak gerçekler balçıkla sıvanmaz” ifadelerini kullandı.
- Daha sonra Duygu Nebioğlu’na, Kaç yıldır sürdürüyorsun bu mücadeleyi? sorusu yöneltildi.
Nebioğlu ise, “2010 yılında İstanbul’da okuduğum üniversitenin bahçesinde Metin Akpınar’ın çalışanının telefonuna ulaştım ve arayıp kendimi tanıttım. O günden beri mücadele veriyorum.”
- Hiç vazgeçmek istediğin anlar olmadı mı? Sorusuna ise Duygu Nebioğlu:
“Kendileri, işledikleri suçlardan kurtulmak için beni ve kardeşlerimi hedef gösterdiler. Bu denli kötü olduklarını düşünmüyordum. Her ne kadar yorgun da olsam bana güç veren insanlarla karşılaştım.”
- Baban ünlü bir oyuncu olmasaydı, yine bu kadar çok uğraşır mıydın?
BABAM SIRADAN BİRİ OLSA YİNE UĞRAŞIRDIM AMA…
“Babamın burada ünlü değil ne kadar iyi bir adam olduğu tartışılmalı. Babam iyi bir adam olsaydı, ünlü ünsüz hiç fark etmez; biz bu kötü süreçleri yaşamayacaktık. Biyolojik babam sıradan bir adam olsaydı soy bağımın gerçekliği için evet yine uğraşırdım ama psikolojim bu kadar bozulmazdı, kariyerimde de çok iyi noktalara gelirdim.”
“Ondan bir samimi sıcaklık görmedim. Ben ona sarıldığımda bile bir eli her zaman masada olmuştur. Zaten hayatımda babama birkaç kere sarılabildim. Kendisinden bir beklentim yok, yapması gerekenleri yapmadı; maddi anlamda da tazminat davamız devam ediyor. Keşke bunları yaşamak yerine Nebioğlu ailesinin çocuğu olarak dünyaya gelseydik.”
Yorum gönder