Metin Arolat’ın sevenlerini derinden etkileyen vasiyeti: Sakın Arkamdan yas tutmayın!
Ani vefatı ile sanat camiasını yasa boğan Metin Arolat hakkında yeni bir gelişme yaşandı. Yakın arkadaşı “Armağan Çağlayan” Arolat’ın vasiyetini açıkladı. Arolat, ‘sakın arkamdan yas tutmayın. Sakın!’ diyerek yakınlarına duygusal bir mesaj bıraktı.
Ünlü şarkıcı Metin Arolat, 20 Eylül akşamı sahne aldığı mekanda geçirdiği kalp krizi sonucu 52 yaşında hayatını kaybetti. Sanat camiasını yasa boğan vefatın acısı hala devam ederken Arolat’ın yakın dostu Armağan Çağlayan ise bu vasiyeti açıkladığında, “Bunu yerine getirebilir miyim diye deneyeceğim. Ama başarabilecek miyim bilmiyorum. ” ifadesiyle duygularını dile getirdi. Arolat’ın bu vasiyeti yakınlarını ve hayranlarını derinden etkiledi.
METİN AROLAT’IN VASİYETİ
Çağlayan, Metin Arolat’ın vasiyetini şu sözlerle açıkladı: “Çaresizlik… Ama sıklıkla derdi ki ‘sakın arkamdan yas tutmayın. Sakın!’ Şimdi bunu yerine getirebilir miyim diye deneyeceğim. Ama başarabilecek miyim bilmiyorum. Seni çok özleyeceğim Metin… Hatta şimdiden özledim. Dünyada kötülük bilmeyen bir insan olduğun için iyi bir yerlerde olduğunu biliyorum. Bir gün tekrar görüşeceğiz. Seninle ilgili böyle bir kelime kullanacağım hiç aklıma gelmezdi. Ama hoşça kal”
“DAHA ŞİMDİDEN KOCAMAN BİR ÖZLEM”
Metin Arolat ile birlikte verdiği pozu paylaşan Çağlayan, “Bir telefon haberiyle hayattaki her şey anlamını yitirdi. Her şey. Derin bir boşluk duygusu. Sanki içi su dolu bir balonmuşum gibi. Sadece savruldum. Delirecekmişim gibi hissettim. Öyle bir çaresizlik duygusu. Sanki her şey şakaymış gibi. Uykunun arasında gelen telefon rüyaymış gibi. Keşke öyle olsaydı! Rüya olmadığı gerçeğiyle dün mezarlıkta yüzleştim. Artık başım sıkıştığında arayacağım, beraber klipler çekip eğlenmeyeceğimiz, O’nun şarkılar besteleyip, şarkı sözleri yazıp bana atmayacağı, arabayla tatile gitmeyeceğimiz , beni görüntülü arayıp ‘hangisini giyeyim?’ diye sormayacağı, deniz kenarında oturup balık yemeyeceğimiz, benim içki onun meşrubat içtiği yemekleri yiyemeyeceğimiz, onu zorla evden çıkartıp yemeğe götüremeyeceğim, benim her gösterime bana yer ayırtmayacağı, seyrettiği cinayet filmlerini heyecanla anlatmayacağı , ‘kuzum nasılsın?’ diye telefon etmeyeceği, montaj sabahlarında ‘yine çok börek yedim’ diye hayıflanmayacağı, beraber avaz avaz arabada şarkılar söyleyemeyeceğimiz gerçeğiyle yüzleştim! Çok mutsuzum… içimin bir yerlerinden koskocaman bir şey koptu. İçimde kocaman bir boşluk duygusu var. Hüzün. Mutsuzluk. Daha şimdiden kocaman bir özlem.”
Yorum gönder