İslamiyet ile tanıştıktan sonra hayatını tamamen değiştiren İngiliz gazeteci, yazar ve oyuncu Lauren Booth, yaklaşık 5 yıldır Türkiye’de yaşamını sürdürüyor. “Burada birçok güzel insanla tanıştım, harika işlere imza attım ve hala öğrenmeye devam ediyorum. Türkiye’nin bana kattığı şeyler için Allah’a hamd ediyorum.” diyen Booth’un YouTube kanalında paylaştığı “Neden Hala Türkiyedeyim?” videosu dikkat çekti.

Eski İngiltere Başbakanı Tony Blair’in baldızı ve ünlü aktör Tony Booth’un kızı olarak da bilinen yazar, gazeteci ve oyuncu Lauren Booth, son yıllardaki yaşamıyla ilgi odağı haline geliyor.

Filistin’i ziyaret ettikten sonra Müslüman olmaya karar veren Booth, yaklaşık 5 yıldır Türkiye’de yaşamını sürdürüyor. YouTube kanalından sık sık hayatına dair paylaşımlarda bulunan Booth, son olarak “Neden Hala Türkiyedeyim?” başlıklı videosuyla dikkat çekti.

“Bugün biraz farklı bir şey yapacağım. Türkiye’de neden yaşadığımı, buraya neden taşındığımı ve açıkçası pek çok insanın terk ettiği bir zamanda neden hala burada kalmaya ve sevgi dolu bir şekilde bağlı olduğumu konuşacağım.” sözleriyle videosuna giriş yapan Booth, kendisini Türkiye’ye getiren serüveni hakkında deneyimini paylaştı.

“30 YILDAN FAZLA SÜREDİR NEREDEYSE BİR GÖÇEBE GİBİ YAŞADIM”

“Ben İngiltere’den ayrıldım çünkü 20 yaşında seyahat etmek istiyordum.” diyen Booth, “Oradan ayrıldıktan hemen sonra, dünyanın büyük bir kısmını geçmişte domine etmiş bir yerin aslında ne kadar küçük bir parça olduğunu fark ettim. 20 yaşında Amerika’ya 6 aylığına gittim, ardından neredeyse bir yıl Avustralya’da yaşadım. Allah’ın lütfuyla bu süreç hiç durmadı. Son 30 yıldan fazla süredir neredeyse bir göçebe gibi yaşadım. Fransa, Avusturya gibi yerlerde kısa süreler kaldım. Gazze’de de kısa bir süre geçirdim. Gazze’nin güzel insanlarına her zaman dua edelim. İnşallah onların yeniden ayağa kalkma sürecine destek olabiliriz.” diye konuştu.

“LONDRA’DA TESETTÜRLÜ BİR KADIN OLMAK ÇOK ZORDU”

İngiltere’den tamamen ayrılma nedenini de dile getiren Booth, “Birleşik Krallıktan kalıcı olarak taşınmamı etkileyen itici faktörlerden biri Müslüman olmamdı. Günlük hayatta sürekli olarak “farklı” olmak oldukça yorucuydu. Londra’da tesettürlü bir kadın olarak ya görmezden geliniyorsunuz ya kötü bir koku gibi tolere ediliyorsunuz ya da açıkça hoşlanılmıyorsunuz. Bu günlük hayata başlamak için harika bir dinamik değil. Londralılar bunu okuyup “Biz zaten birbirimize böyle davranıyoruz” diyebilir ama tesettürlü bir Müslüman olarak bu hissin bir üst seviyesi olduğunu söyleyebilirim.” ifadelerini kullandı.

“TÜRKİYE’YE NEDEN GELDİM?”

Sayısız ülke gezen ancak Türkiye’de yaşama kararı alan Booth, bu süreci şöyle değerlendirdi:

“Türkiye,benim için kelimenin tam anlamıyla Doğu ve Batı arasında bir köprü gibiydi. Bir yanında Avrupa, diğer yanında Asya. Bu durum bana evim gibi hissettirdi. Ana sebep ise eşimin burada olması ve güvenli bir işi olmasıydı.”

“Beş Vakit Namaz Sesini Duymak Tarifsiz Bir Nimet”

“Türkiye’de komşularımızı tanıyoruz, onlar da bizi tanıyor. Mahallemizdeki terziyi, balıkçıyı, kasabı biliyoruz. Burası gerçek bir yer. Türkiye’nin tarihine ve kültürüne saygı göstermek çok önemli. Buradaki manevi hava gerçekten özel. Özellikle İstanbul gibi bir şehirde yaşıyorsanız, her köşe başında tarihin ve İslam’ın izlerini görebilirsiniz. Beş vakit ezan sesini duymak ise tarifsiz bir nimet.”

“Türkiye’nin Bana Kattığı Şeyler İçin Allah’a Hamd Ediyorum”

“İstanbul, modern hayat ile manevi atmosferin iç içe geçtiği bir yer. Tarihin büyük alimlerinin, düşünürlerinin ayak izlerini takip etmek gerçekten insana derin bir bağ sunuyor. Burada birçok güzel insanla tanıştım, harika işlere imza attım ve hala öğrenmeye devam ediyorum. Türkiye’nin bana kattığı şeyler için Allah’a hamd ediyorum.”