New York’ta özel törenle 14 eser teslim alındı! 40 yıl araştırma yapıldı
Anadolu’ya ait olduğu belirlenen 14 eser ABD’de ele geçirilmişti ve 40 yıl süren çalışma sonucunda eserler Türkiye’ye iade edildi. Kaçak kazılar ile izinsiz yurt dışına çıkarılan eserler arasında Bizans ve Osmanlı döneminden eserler bulunuyor.
Kaçak kazılar ile yurt dışına çıkarılan 14 eserin Anadolu’ya ait olduğu tespit edildi. 40 yıl süren çalışmaların ardından tarihi miras niteliğinde olan eserlerin Türkiye’ye teslim edilmesine karar verildi.
New York Türkevi’nde düzenlenen devir teslim töreni, Türkiye Cumhuriyeti Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Gökhan Yazgı, New York Başkonsolosu Büyükelçi Muhittin Ahmet Hazal, ABD İç Güvenlik Bakanlığı, Manhattan Bölge Savcılığı yetkilileri ve THY New York Müdürü Emre İsmailoğlu katılımlarıyla gerçekleşti. Türk ve Amerikalı basın mensuplarının hazırda bulunduğu törende Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Yazgı konuşma yaptı.
Eserlerin ele geçirilmesinde Türk kurumlarıyla iş birliği yapan Manhattan Bölge Savcılığı ve ekibine teşekkür eden Yazgı, iade alınan tarihi eserlerin dünya arkeoloji literatüründe önemi olduğunun altını çizdi.
KÜLTÜREL MİRAS SAYGIYI KORUMANIN TEK YOLU
Tarihe tanıklık eden kültür varlıkları hakkında açıklama yapan Yazgı, “Yapılan iade çalışmalarının insanlığın evrensel kültürüne sunduğu katkının zaman içerisinde daha iyi anlaşılacağını umuyorum.” sözlerini ekledi.
Kültür varlıklarının önemine işaret eden Yazgı, “Kültürel miras, farklılıklarımızı kutlamanın ve kucaklamanın yanı sıra saygıyı korumanın da tek yoludur.” dedi. Tarihi eser kaçakçılığı yapan kişiler için ise “asla kaçış yok” mesajını verdi.
İadesi alınan en büyük parça olan “giyimli bronz kadın heykelinin” ilk defa gün yüzüne çıktığını aktaran Yazgı, bu süreçte Amerikalı görevlilerin, ABD’deki Türk misyonlarının ve THY yetkililerinin vermiş olduğu desteğin önemine işaret etti.
New York’ta göreve yakın tarihte başlayan Başkonsolos Muhittin Ahmet Hazal da tarihi eserlerin iade edildiği bir devir teslim törenine ilk kez katıldığını belirtti. Törenden çok etkilendiğini belirten Hazal, bu eserlerin Türkiye’ye ait olduğunu ancak diğer coğrafyalardaki tüm insanların ortak tarihi olduğunu dile getirdi. İsteyen herkesin Türkiye’deki müzelerde bu eserleri görebileceğini hatırlattı.
‘ARTIK DOĞRUYU YAPMANIN ZAMANI’
Manhattan Bölge Savcılığı yetkililerine, süreçteki yardımları nedeniyle teşekkür eden Hazal, “Bu tarihi eserlerin Türkiye’ye teslim edilmesi için çok özveriyle çalışmış, çok motive olmuşsunuz. Çok etkilendim, bunun için sizi selamlıyor ve tebrik ediyorum.” dedi.
Manhattan Bölge Savcılığı Eski Eserler Kaçakçılığı Birimi Şefi Matthew Bogdanos, bu eserlerin ortak bir kültürel mirası temsil ettiğini dile getirdi. Aynı zamanda Bogdanos, tarihi eserlerin “çıkarıldıkları yere ait olduklarını ve oraya iade edilmeleri gerektiğini” sözlerine ekledi.
Yıllarca bazı koleksiyoncuların kanunların kendileri için geçerli olmadığını düşündüklerini işaret eden Bogdanos, “Artık zaman, doğruyu yapmanın zamanı.” dedi. Bogdanos, bundan sonra da bulunacak tarihi eserleri kendi topraklarına teslim etmek için çalışacağı konusunda söz verdi.
ÇALIŞMALAR 40 YIL SÜRDÜ
Türkiye Cumhuriyeti Kültür ve Turizm Bakanlığı, Manhattan Bölge Savcılığı ve ABD İç Güvenlik Soruşturma Birimi (HSI) iş birliği içinde çalışma yürüttü ve yapılan çalışmalar 14 eşsiz parçanın sahibinin Anadolu olduğunu ortaya koydu. Hassas takipler sonucunda ele geçirilen eserler, devir teslim töreninde karşılıklı imzalar ile teslim alındı.
Türkiye’ye iade edilen eserler arasında 3 eserin Burdur’dan çıkarıldığı tespit edildi. Burdur’un Gölhisar ilçesinde Boubon Antik Kenti kökenli olan 3 eserden 1 adet bronz heykel ve 2 adet bronz heykel başı bulunduğu belirtildi.
Kaçak kazı yapılan ve yurt dışına kaçırılan “bronz genç erkek başı” olarak adlandırılan eser için bilimsel çalışma ve analizlerinin 40 yıl sürdüğü belirtildi.
Burdur’dan çıktığı belirlenen bir diğer eser olan “sakallı bronz erkek başı”nın özel bir müzede sergilendiği ve yapılan çalışmalar sonucu Türkiye’ye yeniden kazandırıldığı aktarıldı.
BİZANS VE OSMANLI TARİHİ BİR ARADA
1960’lı yıllarda Boubon Antik Kentinde yapılan kaçak kazıların ardından yurt dışına izinsiz çıkarılan eserler arasında Bizans dönemine ait 3 adet sikkenin yer aldığı belirtildi. Ayrıca 18. ve 19. yüzyıl Osmanlı dönemine ait 2 adet hançer de iadesi alınan eserler arasında bulunuyor. Diğer yandan çeşitli dönemlere ait 3 adet pişmiş toprak kap, tarihi 11. yüzyıla uzanan bir mücevher kutusu parçası ve bir pişmiş toprak lamba da eserler arasında yer alıyor.
Yorum gönder