DOLAR 41,9404 0,35%
EURO 48,7934 0,67%
ALTIN 5.544,31-0,50
BITCOIN 46755490.33833%
İstanbul
17°

AZ BULUTLU

SABAHA KALAN SÜRE

Peçetelerinizi hazırlayın: Kalbinize dokunacak unutamayacağınız filmler!

Peçetelerinizi hazırlayın: Kalbinize dokunacak unutamayacağınız filmler!

ABONE OL
Ekim 29, 2025 13:24
Peçetelerinizi hazırlayın: Kalbinize dokunacak unutamayacağınız filmler!
0

BEĞENDİM

ABONE OL

Kimi zaman dünyaya bakış açımızı değiştiren kimi zaman da ruhumuza dokunan bazı filmler, belleğimizde silinmez bir iz bırakır. Duygusal yoğunluğu, derin temelleri ve güçlü oyunculuklarıyla izleyenleri etkisi altına alan bu filmleri keşfetmeye ne dersiniz?

Bazı anlar vardır ki hayatımızın, kalbimizin ve ruhumuzun en derinine dokunur. Bazen bu bir söz, bir kişi, bir duygu, bir şarkı olabileceği gibi bazen de bir film sahnesidir… Eğer siz de kalbinize dokunacak bir sahneye şahitlik etmek isterseniz uzun süre etkisinde kalacağınız bazı filmleri listenize eklemenin tam sırası! Kaç yaşında olursanız olun, bu filmleri her izlediğinizde duygu yüklü anlar yaşayacaksınız. İşte, o liste…

  • HACHİ: BİR KÖPEĞİN HİKAYESİ

 
2009 yapımı “Hachi: Bir Köpeğin Hikayesi”, gerçek bir hayat hikayesini beyaz perdeye taşıyor. Akıllara geldikçe hüzünle anılan sevimli köpek Hachiko’nun saf ve gerçek sevgisini anlatan hikaye, bizleri 1925 yılına götürüyor.

Tokyo Üniversitesi’nde görev yapan Profesör Dr. Hidesabura Ueno, beyaz, safkan akita cinsi bir köpek yavrusu sahiplenir. Her sabah üniversiteye gitmek için evinden çıkan profesöre, minik köpeği Hachiko, Shibuya istasyonuna kadar eşlik eder ve saat tam üçe geldiğinde profesörü karşılamak için tekrar istasyonun önüne gelir. Ancak bir gün, profesör üniversitede kalp krizi geçirir ve yaşamını yitirir. Sahibinin yokluğunu kabullenmeyen Hachiko ise profesörün dönüşünü beklemekten vazgeçmez ve her gün saatlerce aynı yerde onu beklemeye devam eder.

Dostluk, sadakat ve gerçek sevgi ilişkisinin gücünü gözler önüne seren bu öyküyü işleyen yapımın başrolünde ünlü aktör Richard Gere yer alıyor. Filmin yönetmen koltuğunda ise Lasse Hallström oturuyor.

Hachiko’nun gerçek hali…

  • AYLA

1950 yılında Kore Savaşı’nda yaşanan dramatik hayat hikayesini beyaz perdeye taşıyan Ayla, Türk astsubay Süleyman Dilbirliği ve ailesini kaybeden küçük bir Koreli kızın yollarının kesişmesini anlatıyor. Küçük kıza “Ayla” ismini veren Süleyman ve Ayla’nın yıllar boyu kopmayan bağını ve hasretini gözler önüne seren yapım, dokunaklı bir kavuşmayı izleyenlerle buluşturuyor.

Başrollerinde İsmail Hacıoğlu ve Kim Seol’ün yer aldığı yapımın kadrosunda Çetin Tekindor, Kim Seol, Lee Kyung-Jin, Ali Atay, Taner Birsel, Mehmet Esen, Murat Yıldırım, Erkan Petekkaya, Eric Roberts ve Altan Erkekli gibi başarılı oyuncular yer alıyor.

Sayısız ödül alan filmin, son sahnesinde gözyaşlarınıza hakim olmakta zorlanacaksınız…

  • ÇİZGİLİ PİJAMALI ÇOCUK

Dünya tarihine geçen Nazi ırkçılığını tüm gerçekliğiyle yüzlere vuran “Çizgili Pijamalı Çocuk”, her sahnesiyle hafızalarınızda yer edinecek bir yapım. Auschwitz Toplama Kampı’nda Nazi komutanlarından birinin oğlu olan Bruno ve kampta esir bir Yahudi çocuğu olan Schmuel, beklenmedik bir arkadaşlık kurar. Acı gerçeklerin gölgesinde gelişen bu dostluk, her şeyi sonsuza kadar değiştirecektir.

2008 yapımı filmin yönetmen koltuğunda Mark Herman otururken başrollerinde Asa Butterfield ve Jack Scanlon yer alıyor.

  • BABAM VE OĞLUM

2005 yapımı Çağan Irmak imzalı “Babam ve Oğlum”, yerli film sevenler için eşsiz bir tercih olacaktır. Fikret Kuşkan, Çetin Tekindor, Hümeyra ve Ege Tanman’ın güçlü oyunculuklarıyla yıllar boyu hafızalarda tazeliğini koruyan film, bir baba ve oğul arasındaki hataları, sevgiyi, özlemi ve bir yandan da affetmeyi dokunaklı bir şekilde anlatıyor.

Türk sinemasının en etkileyici yapımlarından biri olarak anılan yapım, 1980 yıllarındaki darbe dönemi ile başlıyor. Ege’deki çiftlikten gazetecilik okumak için ayrılan Sadık, darbeden sonra da hem fiziksel hem de ruhsal darbeler alır. Eşinin doğum sırasında hayatında kaybetmesiyle oğlu Deniz’le başbaşa kalan Sadık, hapisten sonra bozulan sağlığının iyiye gitmediğini anladığında geriye tek bir yol kalır. Sadık, oğlu Deniz’i de yanına alarak yeniden annesi ve konuşmadığı babasının yanına dönmek zorunda kalır. Hikaye de tam bu noktada başlar…

İYİ SEYİRLER!

En az 10 karakter gerekli


HIZLI YORUM YAP
300x250r
300x250r