Perimenopoz, genellikle 40’lı yaşlarla birlikte başlayan ve menopoz öncesindeki birkaç yılı kapsayan doğal bir süreçtir. Ancak bu dönem, birçok kadın için sadece hormonal değişimlerle değil, aynı zamanda fiziksel ve ruhsal zorluklarla da doludur.
Uykusuzluk, bu sürecin en yaygın ve en rahatsız edici belirtilerinden biridir.
Sıcak basmaları, gece terlemeleri, çarpıntı, anksiyete ve ruh hali dalgalanmaları gibi şikayetler, kadınların uykuya dalmasını ve gece boyunca kesintisiz uyumasını zorlaştırır.
Bazı kadınlar gece birkaç kez uyanırken, bazıları sabaha karşı tekrar uyuyamaz hale gelir. Zamanla bu durum kronikleşebilir ve yaşam kalitesini ciddi ölçüde etkileyebilir.
Ancak uzmanlar, bu sürecin çaresizce katlanılması gereken bir dönem olmadığını vurguluyor. Doğru bilgi, destekleyici alışkanlıklar ve gerekli durumlarda tıbbi müdahalelerle, perimenopoz kaynaklı uykusuzluğun üstesinden gelmek mümkündür.
Stanford Üniversitesi’nden Dr. Karen Adams’a göre, perimenopozdaki kadınların en çok dile getirdiği şikayetlerden biri uyku problemleri. Östrojen seviyesindeki düşüş, vücut ısısının düzenlenmesini zorlaştırır. Bu da sıcak basmaları ve gece terlemeleriyle uykunun sık sık bölünmesine yol açar.
Ancak Mayo Clinic’ten Dr. Stephanie Faubion’un da belirttiği gibi, bu dönemde sadece biyolojik değil, sosyal ve psikolojik etkenler de devreye girer.
Kadınlar aynı anda çocuk bakımı, yaşlanan ebeveynlerin ihtiyaçları, iş hayatı ve ev sorumluluklarıyla mücadele eder. Bu yük, zihinsel yorgunluğu artırır ve uyku düzenini daha da bozar.
Anksiyete ve depresyon gibi ruhsal durumlar da bu dönemde daha sık görülür ve uykusuzlukla birleşerek bir kısır döngü oluşturur. Ayrıca uyku apnesi, huzursuz bacak sendromu ve insomnia gibi klinik uyku bozukluklarına da perimenopoz döneminde daha fazla rastlanır.
Uyku sorunlarına karşı neler yapılabilir?
Uzmanlara göre ilk adım, sağlıklı uyku alışkanlıkları edinmektir. Bu alışkanlıklar, hormonlar kadar çevresel ve yaşam tarzı etkenlerine de hitap eder:
Bu yöntemler yeterli gelmediğinde, menopoz konusunda uzman bir hekime başvurmak önemlidir. Çünkü her doktor bu konuda yeterli bilgiye sahip olmayabilir. Menopoz ve uyku bozuklukları alanında uzmanlaşmış bir hekim, kişiye özel çözümler sunabilir.
Sıcak basmaları ve gece terlemeleri gibi belirtiler yoğun olduğunda, Hormon Replasman Tedavisi (HRT) önerilebilir. Östrojen ve progesteron desteği içeren bu tedavi geçmişte bazı risklerle anılsa da, güncel araştırmalar 60 yaş altı sağlıklı kadınlar için güvenli ve etkili olduğunu göstermektedir.
Hormon tedavisini tercih etmeyenler için ise FDA onaylı yeni nesil ilaçlar geliştirilmiştir. Özellikle fezolinetant etken maddesi, sıcak basmalarını beyin düzeyinde kontrol altına alarak uyku kalitesini artırabilir. Hormon içermeyen bu ilaç, yeni bir umut olarak görülüyor.
Bazı kadınlarda fiziksel belirtiler hafiflese de uykusuzluk devam eder. Bu durumda altta yatan depresyon veya anksiyete gözden kaçmamalıdır. Terapiler ve gerekiyorsa antidepresan desteği, uyku düzenini yeniden sağlamak için önemli bir adımdır.
Ayrıca melatonin ya da reçetesiz satılan uyku ilaçlarına sürekli olarak başvurmak uzun vadede etkili olmaz. Uyku bozuklukları uzmanlarıyla birlikte çalışmak, bilişsel davranışçı terapi (CBT-I) gibi bilimsel yöntemlerle ilerlemek daha kalıcı sonuçlar verir.
Uyku apnesi şüphesi olan kadınlarda CPAP cihazı gibi çözümler oldukça etkili olabilir. Gün içinde aşırı yorgunluk, horlama ya da konsantrasyon güçlüğü gibi belirtiler varsa, bu olasılık dikkate alınmalıdır.
GÜNDEM
2 gün önceGÜNDEM
2 gün önceGÜNDEM
2 gün önceGÜNDEM
2 gün önceGÜNDEM
2 gün önceGÜNDEM
2 gün önceGÜNDEM
3 gün önce