DOLAR 39,2436 0.35%
EURO 44,5428 -0.14%
ALTIN 4.132,16-0,94
BITCOIN 4144098-1.34703%
İstanbul
22°

PARÇALI AZ BULUTLU

SABAHA KALAN SÜRE

Silvia Venturini Fendi: “Kalıcılığın Sırrı, Açık Görüşlülük”

Silvia Venturini Fendi: “Kalıcılığın Sırrı, Açık Görüşlülük”

ABONE OL
Haziran 8, 2025 14:25
Silvia Venturini Fendi: “Kalıcılığın Sırrı, Açık Görüşlülük”
0

BEĞENDİM

ABONE OL

Bu yıl 100. yılını kutlarken geçmişten gelen lüks, zanaat ve yenilikçilik mirasını pusulası olarak gören Fendi, bu köklü değerlerin ışığında hem tarihine sadık kalıyor hem de geleceğe cesur adımlarla yürüyebiliyor.


Fendi kardeşler ve Adele Fendi, 1977, Fotoğraf: Fendi Arşivi

“Biz risk almayı seven bir markayız ve her zaman yeni olasılıklara açık kalmayı tercih ediyoruz. Lüks dünyasının gelecekteki başarısı, mirasla yeniliği kusursuz bir dengede buluşturabilmekte yatıyor.” SILVIA VENTURINI FENDI


Fendi kardeşler, 1940’lar, Fotoğraf: Fendi Arşivi

Fendi’nin hikayesi, güçlü kadınlar ve yaratıcı vizyonerleri bir araya geliren seçkin bir ailenin yolculuğu. Markanın 100. yıl kutlaması ise Silvia Venturini Fendi’nin Milano Moda Haftası’nda sunduğu Sonbahar/ Kış 2025-2026 koleksiyonuyla taçlandı. Defilenin açılışını, markanın beşinci kuşak temsilcileri olan yedi yaşındaki ikizler Dardo ve Tarzio Delettrez Fendi yaptı. Bu detay, Fendi’nin köklerine ve kuşaklar arası bağlarına hoş bir selam niteliğinde.


Edoardo Fendi, 1920’ler, Fotoğraf: Fendi Arşivi


Edoardo Fendi, 1930’lar, Fotoğraf: Fendi Arşivi


Adele Fendi, 1930’lar, Fotoğraf: Fendi Arşivi

Fendi’nin 100. yılı sizin için ne ifade ediyor? Markanın yolculuğu hakkında ne hissediyorsunuz?

Bu defile benim için çok özel; geçmişe bir bakış ve geleceğe bir adım gibi. Beş kuşağın hikayesi aslında; büyükannemin açtığı butik ve atölyeden, torunlarımın defilenin kapılarını açtığı bugüne uzanan bir zaman yolculuğu. Büyükannem Adele bugün geldiğimiz noktayı görse çok mutlu olurdu diye düşünüyorum.


Fendi sincap logosu, 1925, Fotoğraf: Fendi Arşivi


New York 5. Cadde mağazası açılışı, 1989, Fotoğraf: Fendi Arşivi

100. yıla özel hazırlanan “Fendi Ribbon” vitrin enstalasyonu, markanın tarihinden hangi unsurları vurguluyor?

“Fendi Ribbon” bizim görsel tarih kitabımız gibi. Büyükannem Adele’in 1925’te tanıttığı, bugün hâlâ elde dikilen Selleria dikişlerini anımsatan detaylarla dolu. Bu, Fendi’nin ruhu. Kaliteye takıntılıyız, lüksü ciddiye alıyoruz ama içinde daima bir neşe, bir oyun duygusu olsun istiyoruz. Ve tabii ki muhteşem kadınlar…


Fendi sincap logosu, 1925, Fotoğraf: Fendi Arşivi


İlk Fendi mağazası, Roma, 1926, Fotoğraf: Fendi Arşivi

Aileniz kuşaklardır Fendi’nin bir parçası. Derin aile bağları markanın kimliğini ve yaratıcı yönünü nasıl etkiledi?

Fendi, aile demek. Bu topluluk duygusu ve sürekli diyalog bizim için çok değerli. Artık şirket aile tarafından yönetilmiyor olsa da arkasında hâlâ aile hissi var. Karl (Lagerfeld) ve Kim (Jones) ile süregelen uzun soluklu işbirliklerimiz de bunun göstergesi.


Via Piave’deki mağaza, Roma, 1930’lar, Fotoğraf: Fendi Arşivi


Pergamena valizler, 1933, Fotoğraf: Fendi Arşivi

Önümüzdeki 100 yıla bakarsak, dijitalleşme ve sürdürülebilirliği Fendi’nin zanaat geleneğiyle nasıl dengeleyeceksiniz?

Fendi’nin kim olduğunu çok iyi biliyoruz; köklerimiz sağlam. Ama her zaman evrilmeye ve yeniliğe açık olmalıyız. Amacımız markanın özünü koruyarak yenilik üretmek, bunu yaparken el işçiliğimizi ve geleneğimizi de yaşatmak. Ve tabii her zaman işin içine biraz eğlence katmak… Gelecekte de aynı merakla, aynı açık fikirlilikle ilerleyeceğiz. Açık görüşlülük kalıcılığın sırrı.


Fendi’nin ilk hazır giyim koleksiyonunu tanıtım filmi “Histoire d’Eau”’yu, Jacques De Bascher yönetmişti, 1977, Fotoğraf: Fendi Arşivi


Baguette “Hand in Hand” çanta geleneksel Madagaskar motiflerini ve dikiş tekniklerini yeniden yorumlayan bir tasarım, 2024, Fotoğraf: Fendi Arşivi

Fendi, Trevi Çeşmesi gibi kültürel simgelerin restorasyonuna destek verdi. Bu tür projeler markanın değerleriyle nasıl örtüşüyor?

Zaman içinde Trevi Çeşmesi’nden Venüs ve Roma Tapınağı’na kadar pek çok simge yapının restorasyonuna katkı sunduk. “Fendi for Fountains” projesiyle bu desteği Roma’nın kamusal alanlarına kadar genişlettik. Palazzo Fendi önündeki Giuseppe Penone’nin “Foglie di Pietra” (Taş Yapraklar) adlı heykeli gibi projelerle kamu ve özel alan arasındaki sınırları bulanıklaştırdık. Ayrıca Palazzo della Civiltà Italiana’daki merkezimizi sergilere açtık. Tüm bunlar İtalya ve Roma’nın kültürel mirasıyla bağımızı pekiştirip kendi tarihimizi şimdiki zamana ve geleceğe bağlamanın yollarıydı.


Fendi kardeşler Roma, Piazza di Spagna’da, yıl 1979, Fotoğraf: Fendi Arşivi


From Rome with Love ipek eşarp, 1993, Fotoğraf: Fendi Arşivi

En sevdiğiniz Fendi tasarımı ya da koleksiyonu hangisi?

“Icons” serisinden Peekaboo ve Baguette çantaları sokakta her gördüğümde hâlâ gururlanıyorum. Peekaboo güçlü, kendine güvenen kadınların sembolü gibi. Baguette ise adeta bir büyü, simya gibi; insanı ele geçiriyor ve bağımlılık yaratıyor. Baguette’in bireyselliğin manifestosu olduğunu düşünüyorum çünkü aslında aynı tasarım ama her parça birbirinden farklı.


Peekaboo çantanın 15. yılını kutlayan Peekaboo-K kitabı, Peter Langer, 2023, Fotoğraf: Fendi Arşivi

Marka için dönüm noktası olan o an hangisiydi?

100 yıllık tarihimizde elbette birçok “an” var. Ama bu yıl dönümünü burada kutluyor olmak benim için en gurur verici anlardan biri.


Karl Lagerfeld’in ilk defilesi, 1966, Fotoğraf: Fendi Arşivi


2019-2020 Sonbahar/ Kış defilesi, Powerlong Müzesi Şanghay, 2019, Fotoğraf: Fendi Arşivi

Fendi’nin sinema ve sahne sanatlarıyla yakın ilişkisi var. “Sex and the City”, “Carmen” gibi işbirlikleri markanın sanat mirasını nasıl etkiledi?

Fendi’nin sanat ve kültürle kurduğu ilişki yalnızca güçlü değil, aynı zamanda ortak değerlerle örülü, derin bir bağ. Deneyselliği ve farklı alanların birbirine karışmasını seviyoruz çünkü Fendi’nin tarihi zaten sanatla, sinemayla, tiyatroyla iç içe geçmiş durumda. Bu, markanın genlerinde var. Farklı sanatçılarla, tasarımcılarla, yönetmenlerle ve oyuncularla kurduğumuz işbirlikleri bakış açımızı değiştirebiliyor, ezberleri bozan, beklenmedik sonuçlar doğurabiliyor. Biz risk almayı seven bir markayız ve her zaman yeni olasılıklara açık kalmayı tercih ediyoruz.


Karl Lagerfeld imzalı Roma Polis Teşkilatı kadın üniforması, 1983, Fotoğraf: Fendi Arşivi


Fendi’deki 50. yılını kutlayan Karl Lagerfeld’in, taslaklarından biri, 2015, Fotoğraf: Fendi Arşivi


Karl Lagerfeld tasarımı pelerin, 1971, Fotoğraf: Fendi Arşivi

Fendi’nin küresel kültürdeki yerini gelecekte nerede görüyorsunuz? Markanın gelecek nesil sanatçı ve tasarımcılara nasıl ilham vermesini istersiniz?

Bence lüks dünyasının gelecekteki başarısı, mirasla yeniliği kusursuz bir dengede buluşturabilmekte yatıyor. Kimliğini sağlam temellere oturtmuş ama aynı zamanda değişime açık markalar, özellikle de tüketicilerin artık her şeye sahip olduğu bir çağda, öne çıkacak. Asıl hedef, yalnızca bugüne değil, yıllar sonrasına da anlam katabilmek, bugünle bağ kurarken gelecekte de var olabilmek.


Delfina Delettrez Fendi tasarımı Triptych mücevher serisi, 2023, Fotoğraf: Fendi Arşivi


Giano Bifronte koleksiyonu, 1985, Fotoğraf: Fendi Arşivi

Röportaj: Afife Selen Selçuk

ELLE Türkiye Mayıs 2025 sayısından alınmıştır.

En az 10 karakter gerekli


HIZLI YORUM YAP
300x250r
300x250r