Tasarımcı Stella McCartney, Fransız LVMH’nin yaklaşık beş yıl önce moda evine yaptığı yatırımla elde ettiği azınlık hissesini geri alıyor. McCartney, yoluna bağımsız olarak devam etse de LVMH’nin sürdürülebilirlik elçisi olarak kalmaya devam ediyor.

Bu, lüks moda dünyasının en büyük iki grubu ile olan bağlantılarının ardından bağımsızlıkta yeni bir dönemi işaret ediyor. Stella McCartney, daha önce Gucci ve Saint Laurent’in sahibi olan LVMH’nin rakibi Kering tarafından destekleniyordu. Kering ile olan ortaklığı 2019’da sona ermiş ve ardından Dior ve Louis Vuitton’un sahibi LVMH ile iş birliğine başlamıştı.

Yayımlanan açıklamada, iki şirket son beş yılı “verimli bir iş birliği” olarak tanımlarken, McCartney’nin kendi moda evinin temellerini ve yönetimini güçlendirmek için grupla yakın bir şekilde çalıştıktan sonra artık hikâyesinde bağımsız bir şekilde yeni bir sayfa yazma arzusu taşıdığı belirtildi.

Ancak McCartney, Bernard Arnault kontrolündeki lüks grubu ile tüm bağlarını koparmıyor. Sürdürülebilirlik konularında Arnault ve ekibine danışmanlık yapmaya devam edecek ve grubun küresel sürdürülebilirlik elçisi olarak görevini sürdürecek. Bu, uzun süredir ekolojik sorunlara olan bağlılığı ve modanın belki de en ünlü çevre savunucusu statüsü göz önüne alındığında pek şaşırtıcı değil. Sadece bir ay önce hayvan hakları aktivist grubu PETA, McCartney’nin markasını “lüks, sürdürülebilir ve vegan parçalar için lider marka” olarak adlandırmıştı.