Türk sinemasının usta isimlerinden Türkan Şoray ve İzzet Günay yıllar sonra buluştu. 57 yıl önce başrollerini paylaştıkları Vesikalı Yarim filmi için yıllar sonra tekrar bir arada olan usta sanatçılar salondaki konuklar tarafından dakikalarca alkışlandı.

Türkan Şoray ve İzzet Günay 1968 yılında çekilen ve Türk sinemanın kült eserleri arasına giren “Vesikalı Yarim” filminin tekrar gösterimi için yan yana geldi. Vesikalı Yarim için Atlas 1948 Sineması’nda düzenlenen Kadınlar Günü’ne özel gösterimde filmin başrollerini paylaşan usta sanatçılar da sahneye çıktı. 57 yıl sonra yan yana sahnede olan Türkan Şoray ve İzzet Günay salondaki izleyicilerden büyük alkış aldı.

1968 yılında Ömer Lütfi Akad’ın yönettiği ve dönemin sosyal çatışmalarını hüzünlü bir aşk hikayesi üzerinden izleyiciye yansıtan edebiyat uyarlaması “Vesikalı Yarim”, 8 Mart Dünya Kadınlar Günü için özel bir gösterimle tekrar izleyici karşısına çıktı. Atlas 1948 Sineması’nda gerçekleştirilen gösterim filmin efsanevi başrolleri Türkan Şoray ve İzzet Günay’ı 57 yıl sonra bir araya getirdi.

1968 yılında çekilen film o dönemde kadınlar üzerindeki sosyal baskıyı ve toplumdaki cinsiyet eşitsizliğini, pavyonda çalışan Sabiha ile İstanbul’un bir mahallesinde manavlık yapan Halil’in aşkı üzerinden izleyiciye aktarmıştı. 

CİNSİYET EŞİTSİZLİĞİ VE ŞİDDET DEVAM EDİYOR

Türkan Şoray, filmde oynadığı Sabiha karakteri ile ilgili; “Bugün burada, Atlas Sineması’nda geçmişte birçok anımın olduğu bu etkinlikte sizlerle olmak çok güzel. Kadınlar hâlâ cinsiyet eşitsizliği ve şiddete maruz kalıyor. Bu yüzden, 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü’nü kutlarken, bu filmle kadınların hikâyelerine bir kez daha dikkat çekiyoruz” diyerek Sabiha’nın toplumsal dışlanma ve imkânsız bir aşkla yüzleşmesine vurgu yaptı ve “Vesikalı Yarim, Türkiye sinemasının en değerli aşk filmlerinden biridir”  ifadelerini kullandı. 

TÜRKAN ŞORAY’A TEŞEKKÜR ETTİ

İzzet Günay ise 57 yıl önce Halil karakterini oynadığı filmle ilgili; “Vesikalı Yarim, sinema tarihimizdeki en değerli filmlerden biri. Lütfi Akad’a ve Türkan Şoray’a teşekkür ediyorum. Bu film, hem bizim için hem de sinemamız için çok özel. Film için görüşmeye gittiğimde Lütfi Abi siyah kaplı bir defter uzattı. ‘Senaryo bu’ dedi ve ekledi: ‘Bir Manav Halil var, pavyon kadını Sabiha’ya âşık olur. Evet, bu kadar’ diye de ekledi. Film, pavyonda geçiyor, evet ama namuslu bir filmdi.” ifadelerini kullandı.