Altın Koza Film Festivali’nde Gazze rüzgarı: “Gazze, Şimdi!” seçkisi seyirciyle buluşuyor!
Altın Koza Film Festivali, bu yıl 22–28 Eylül 2025’te “Sinema barıştır, özgürlüktür, umuttur” mottosuyla Gazze’deki insani krize dikkat çekiyor. “Gazze, Şimdi!” seçkisiyle sinema vicdana sesleniyor.
Adana Büyükşehir Belediyesi’nin ev sahipliğinde gerçekleşen ve bu yıl 32’ncisi düzenlenecek olan Uluslararası Adana Altın Koza Film Festivali’nde “Gazze, Şimdi!” seçkisi ile Filistin’de yaşanan insani krizlere dikkat çekilecek.
FİLİSTİN’İN BUGÜNÜ SİNEMADA
Seçkide, Filistin ve bölge sinemasının güçlü seslerini taşıyan üç çarpıcı yapıma yer verilecek:
-
Bir Zamanlar Gazze’de – Arab & Tarzan Nasser (2025)
Hamas kontrolündeki Gazze'de geçen ve üniversite öğrencisi Yahya’nın, en yakın arkadaşının öldürülmesinin ardından adalet arayışını konu alan film, klasik bir Western atmosferiyle örülü suç ve intikam hikâyesi sunuyor. Cannes Film Festivali’nin “Belirli Bir Bakış” bölümünde En İyi Yönetmen Ödülü’ne layık görülen yapım, Filistinli yönetmenler Arab ve Tarzan Nasser kardeşlerin imzasını taşıyor.
-
Yitik Düşler – Rashid Masharawi (2024)
Usta yönetmen Rashid Masharawi’nin son filmi, 12 yaşındaki Sami’nin kaybolan güvercinini ararken Kudüs’ten Hayfa’ya uzanan yolculuğunu anlatıyor. İşgalin yol açtığı yıkımı doğrudan göstermeyen film, günlük yaşamın içinden umut ve dayanışma dolu bir hikâyeyi sade ama etkileyici bir anlatımla sunuyor.
-
Yüreğini Eline Al ve Yürü – Sepideh Farsi (2025)
Cannes ACID bölümünde gösterilen bu belgesel, Gazze’de yaşayan genç fotoğrafçı Fatma Hassuna ile yönetmen Sepideh Farsi arasında yapılan bir yıllık video görüşmelerinden oluşuyor. Fatma’nın hayalleri, gündelik yaşamı ve yaratıcılığına odaklanan film, seçkinin en dokunaklı yapımlarından biri. Fatma’nın, belgeselin Cannes’daki gösteriminden yalnızca bir gün sonra hayatını kaybetmiş olması, filme sinemasal bir ağıt niteliği kazandırıyor.
Adana, bu yıl sadece sinemanın değil, vicdanın da sesi olmayı hedefliyor. “Gazze, Şimdi!” seçkisi, savaşın gölgesinde hayatını sürdüren Filistin halkının gerçeklerine ışık tutarken, izleyiciyi hem empati kurmaya hem de dayanışmaya davet edecek.